Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Gençlik Kolları Karadeniz Bölge toplantısı Giresun’da düzenlendi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın, Giresun’da düzenlenen CHP Gençlik Kolları Karadeniz Bölge Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, “Partinin düşüncesinin genç olması, ilkelerinin evrensel olması gerekir. Sıcak politikanın içine düşerek, Bekir Bozdağ’a laf yetiştirerek, Bülent Arınç’ın saçmalıklarına cevap vererek böyle bir işi yapamayız” ifadelerini kullandı.
Bölge toplantısında konuşan Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın, “Memlekette 76 milyon insan yaşıyor ve yaş ortalamamız 29. Yani Türkiye çok genç bir toplum. Bu ülke 100 milyon nüfusu görecek, projeksiyonlar bunu gösteriyor ama nüfusun yaşlanması için çeyrek asırdan fazla zamana ihtiyaç var. Bütün bunlar neyi gösteriyor? Eğer iktidar olma hedefiniz varsa ortalaması 29 olan nüfusun taleplerini ve beklentilerini karşılayabilecek bir refleks içerisinde olacaksınız. Bunu yapmanın iki yolu var. Birincisi gençleri partiye davet etmek ama yetmez. İkinci ise partinin düşüncesinin genç olması gerekir ve yeni zamanın ruhunu yakalayabilmesi gerekir. Düşünceyi, zihni, aklı çağdaşlaştırmak temel iştir. Sıcak politikanın içine düşerek, Bekir Bozdağ’a laf yetiştirerek, Bülent Arınç’ın saçmalıklarına cevap vererek böyle bir işi yapamayız. Tam tersine dünyanın nereye evirildiğini görerek, bu evrim içerisinde Türkiye’nin pozisyonunu okumaya çalışarak kalıcı bir politika anlayışını tesis edebiliriz” diye konuştu.
“Bir vahabi diktatörlüğü kurmaya çalışan AKP var ve ona karşı haziran direnişi yapabilmiş bir memleket var” ifadelerini kullanan Gökhan Günaydın, “Ben Gezi direnişi falan demiyorum çünkü Gezi direnişi diye tanımlayacaksam Kenedy veya Dikmen veya İzmir’deki Gündoğdu’yu veya Türkiye’nin sanırım Bayburt hariç 80 ilinde ortaya çıkan direnişi nasıl tanımlayacağız? Gezi ruhu diyebiliriz ama Haziran direnişi demekte gerçekten fayda var. Neye karşı çıktı bu çocuklar? İki şeye karşı çıktılar. Bir cinci faşizme, iki kapitalizmin kapkaççı görüntülerine karşı çıktılar. Bu iki karşı çıkış bir gençlik hareketi şeklinde kendisini gösterdi. Bu talepleri ortaya koyan gençliği de saygıyla karşılamak ve onlarla birlikte hareket etmenin onurunu yaşamak lazım ama, ‘Egemen olan biziz dolayısıyla kapsayıcı olacak olan da biz olacağız’ mantığıyla çıkarsanız başkalarının marjinal diye tanımladığı daha küçük gruplar ama aktivist gruplarla beraber davranamazsınız. Onlarla beraber davranabilmenin yolunu bulmak lazım çünkü bizim bir tek çıkarımız var, ortak çıkarımız bu memleketin mağdurları biziz. Gelin bu partide yanlış ne varsa tasfiye edelim. Bu kadar açık söylüyorum, bu partide para için politika yapan varsa, ‘Azcık kenarda dur bakalım’ deyin. Bu partide günlük siyasi çıkarları için ülkenin ve partinin ortak geleceğini riske atmakta tereddüt duymayan yapılar varsa bir, ‘Yeter artık’ diyelim hep beraber çünkü şuna inanıyorum, eğer bu memleket yeniden çağdaş sol bir rota tutturacaksa, ki tarihin çarkları bunu gösterecektir, bu memlekette bunu yapacak olan kadrolar Cumhuriyet Halk Partisi’nin doğru kadrolarıdır” şeklinde konuştu.
Denizli Milletvekili İlhan Cihaner ise, Gezi Parkı olaylarının yaşamın her alanındaki adaletsizliğe karşı oluşan birikimin doğurduğu bir direniş olduğunu ifade ederek, “Her alandaki kadrolaşma, Silivri yargılamaları ve Gezi’ye katılanları yatayda kesen eksen adalet talebiydi. Bir diğeri ise özgürlük talebi. Eğer bir Başbakan çıkıp seçim barajı için, ‘Ben getirmedim ki ben kaldırıyorum’ diyecek kadar siyasetten ve gerçeklikten kopmuşsa aslında hiçbir sözünü dikkate almamak lazım. Bu diktatörce yaklaşımıyla da vatandaşlarımızın yaşam alanındaki her şeye karışıyor” ifadelerini kullandı.