Aslen Giresun’un Görele ilçesinden olan ve halen Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Tolgahan Kuru Menisküs Yırtığı ve Eklem Ağrıları hakkında doğru bilenen yanlışları içeren bir mülakat yayınladı.
Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi olan Göreleli hemşerimiz Doç Dr. Tolgahan Kuru İstanbul Küçükçekmece’de kısa süre Belediye Başkan Vekili Olarak görev yapan Harun Kuru’nun oğlu. Harun Kuru’nun diğer oğlu Doç. Dr. Oguzhan Kuru’da İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesinde Kadın Doğum ve Cerrahi Tıp alanında öğretim üyesi olarak görev yapıyor.
Doç Dr. Tolgahan Kuru verdiği mülakatta menüsküs yırtığı ve eklem ağrıları hakkında doğru bilinen yanlışları içeren mülakat şöyle.
Doç.Dr.Tolgahan Kuru, Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı.Spor Cerrahisi Uzmanı
Menisküs yırtığı denildiğinde çoğu kişinin aklına ilk gelen şey ameliyat oluyor. Bu konuda halk arasında yaygın olarak doğru bilinen ama aslında yanlış olan durumlar neler?
Çok önemli bir noktaya değindiniz. Menisküs yırtığı tanısı konulduğunda, birçok insan hemen ameliyat olması gerektiğini düşünüyor. Ancak bu, genellikle yanlış bir yaklaşım. Menisküs yırtıkları her zaman cerrahi müdahale gerektirmez.
Yırtığın tipi, boyutu, hastanın yaşı, genel sağlık durumu ve yaşam tarzı gibi faktörler tedavi kararını etkiler. Örneğin, yaşlı bireylerde sıklıkla görülen dejeneratif menisküs yırtıkları, genellikle ameliyat yerine konservatif tedavi yöntemleriyle, yani ilaç tedavisi, fizik tedavi ve düzenli egzersizlerle yönetilebilir.
Buna karşılık, genç ve aktif bireylerde, özellikle sporcularda görülen tam kat yırtıklar ya da ciddi travmatik yırtıklar bazen cerrahi müdahale gerektirebilir. Ancak yine de, her vakayı kendi içinde değerlendirip, kişiye özel bir tedavi planı oluşturmak en doğrusudur. Yani, menisküs yırtığı için ameliyat her zaman ilk ve tek çözüm değildir.
Menisküs yırtığının belirtileri konusunda da halk arasında bazı yanlış bilgiler mevcut. Bu belirtiler arasında en çok karıştırılanlar hangileri?
Doç.Dr.Tolgahan Kuru: Evet, belirtiler konusunda da bazı yaygın yanılgılar var. En sık karşılaştığımız yanlış inanış, dizdeki her ağrının menisküs yırtığına işaret ettiği düşüncesidir. Gerçekte, menisküs yırtığına bağlı ağrı genellikle dizdeki belirli hareketlerde, özellikle dizin bükülmesi sırasında ortaya çıkar.
Özellikle çömelirken ya da merdiven inip çıkarken artan ağrı menisküs yırtığının tipik bir belirtisidir. Ayrıca, dizde kilitlenme, şişlik ve hareket kısıtlılığı gibi belirtiler de menisküs yırtığının diğer işaretleridir. Ancak, dizdeki her ağrı menisküs yırtığına bağlı değildir.
Örneğin, dizde kireçlenme (osteoartrit), bağ zedelenmeleri veya patella sorunları da benzer belirtilere yol açabilir. Bu nedenle, belirtileri doğru bir şekilde değerlendirmek ve doğru tanı koymak çok önemlidir.
Bir diğer yanlış inanış ise menisküs yırtığının her zaman şişlik ile birlikte olması gerektiğidir. Bu da doğru değil. Bazı yırtıklar, özellikle küçük ve dış menisküste yer alan yırtıklar, şişlik yaratmadan da var olabilir. Ayrıca, menisküs yırtığı olan her hastada kilitlenme veya hareket kısıtlılığı da görülmeyebilir. Yani belirtiler çok çeşitlidir ve her hastada farklı şekillerde ortaya çıkabilir.
Halk arasında “menisküs yırtığı iyileşmez, bu yüzden ameliyat şart” gibi bir düşünce hakim. Bu doğru mu?
Doç.Dr.Tolgahan Kuru: Bu da oldukça yaygın bir yanılgı. Menisküs yırtıkları, özellikle dış menisküste yer alan küçük yırtıklar, kendi kendine iyileşebilir. Bu iyileşme, kanlanmanın iyi olduğu bölgelerde gerçekleşir, çünkü bu bölgelerde vücut doğal olarak hasarı onarabilir. Ancak, menisküsün iç bölgesinde kan dolaşımı sınırlı olduğundan, bu tür yırtıklar kendiliğinden iyileşmeyebilir ve bu durumlarda cerrahi müdahale gerekebilir.
Özellikle küçük yırtıklar ve yaşlı hastalarda görülen dejeneratif yırtıklar, konservatif yöntemlerle, yani dinlenme, fizik tedavi, anti-inflamatuar ilaçlar ve bazen kortikosteroid enjeksiyonlarıyla yönetilebilir.
Bu yöntemlerle birçok hasta başarılı bir şekilde iyileşebilir. Tabii ki, iyileşme süreci zaman alabilir ve hastanın tedaviye uyumu burada çok önemlidir. Ayrıca, konservatif tedavi sırasında dize aşırı yük bindirmekten kaçınmak, kilo kontrolü sağlamak ve dize yönelik düzenli egzersizler yapmak tedavinin başarısını artırabilir.
Tedavi sürecinde doğru bilinen başka hangi yanlışlar bulunuyor?
Doç.Dr.Tolgahan Kuru:Tedavi sürecinde karşılaştığımız diğer yanlışlardan biri, menisküs yırtığı olan bir kişinin kesinlikle spor yapamayacağına dair yaygın bir inanıştır. Aslında, doğru bir tedavi ve rehabilitasyon süreci ile birçok hasta, spor ve fiziksel aktivitelere geri dönebilir. Menisküs yırtığı sonrası spordan tamamen uzak durmak, kas zayıflığına ve eklem sertliğine yol açabilir, bu da uzun vadede diz sağlığını daha da kötüleştirebilir. Önemli olan, doktorunuzun önerdiği şekilde, dizinizi aşırı zorlamadan, kontrollü ve doğru egzersizlerle kasları güçlendirmektir. Özellikle diz çevresindeki kasları güçlendirmek, menisküs yırtığı sonrası iyileşme sürecine katkıda bulunur ve dizin stabilitesini artırır.
Bir diğer yanlış inanış ise menisküs yırtığı ameliyatı sonrasında hemen tam iyileşme beklentisidir. Her ne kadar cerrahi müdahale bazı durumlarda gerekli olsa da, ameliyat sonrası iyileşme süreci hastadan hastaya değişir.
Cerrahi sonrası dizin tam olarak iyileşmesi, hastanın ameliyat öncesi fiziksel durumu, ameliyatın tipi ve sonrasında uygulanan rehabilitasyon programına bağlıdır. Bu süreç birkaç haftadan birkaç aya kadar sürebilir. Bu nedenle, hastaların ameliyat sonrasında sabırlı olmaları ve doktorlarının önerilerine sadık kalmaları çok önemlidir.
Son olarak, menisküs yırtığı yaşayan bireylere ne tür tavsiyelerde bulunursunuz?
Doç.Dr.Tolgahan Kuru:Öncelikle, menisküs yırtığı tanısı aldığınızda paniğe kapılmamalısınız. Menisküs yırtıkları yaygın olarak karşılaşılan ortopedik sorunlardan biridir ve birçok tedavi seçeneği mevcuttur. İlk olarak bir ortopedi uzmanına danışarak durumu değerlendirmeli ve size en uygun tedavi planını belirlemelisiniz. Ameliyat her zaman gerekli olmayabilir, bu nedenle konservatif tedavi seçeneklerini de göz önünde bulundurmalısınız.
Ayrıca, diz sağlığınızı korumak için düzenli olarak yapabileceğiniz egzersizleri öğrenmeli ve bunları hayatınıza dahil etmelisiniz. Diz çevresi kaslarınızı güçlendirmek, hem mevcut yırtığın tedavisinde hem de gelecekte olası yaralanmaları önlemede büyük bir rol oynar. Ayrıca, kilo kontrolüne dikkat etmek, diz eklemine binen yükü azaltarak diz sağlığınızı korumaya yardımcı olur.
Son olarak, tedavi sürecinde sabırlı olun. Menisküs yırtığı tedavisi zaman alabilir, bu nedenle iyileşme sürecine odaklanmalı ve doktorunuzun önerdiği tedavi planına sıkı sıkıya uymalısınız. Tedavi ve rehabilitasyon sürecine bağlı kalmak, uzun vadede daha sağlıklı ve ağrısız bir diz için büyük önem taşır.
Giresun un iftiharı hocam,sayende anamın diz ağrısı kalmadı