KÖŞE YAZILARIManşetSON DAKİKA

Cahit Akdoğan Yazdı; Alkışlanacak Hutbe

Bazı uygulamaları ile zaman zaman eleştirilere maruz kalan Diyanet İşleri Başkanlığı, geçen cuma günü toplumun oldukça muzdarip olduğu “Kamu Hakkı” ile ilgili hutbe yayınladı.
Hutbe, sosyal medya ve toplumda geniş yankı buldu.
Kamuoyunda oldukça olumlu bulunan hutbe, geç kalınmış bir faaliyet olarak değerlendirildi.
Vatandaşlar hutbe içeriği için, “Acaba Diyanet durum tespitimi yaptı, yoksa olağan üstü bir tavsiyedemi bulundu? şeklinde birbirlerine soru sormaya başladılar.
Hutbede; gerek kamuda, gerekse sosyal hayatta kamu hakkı ile ilgili yapılan yanlışların inanç sistemimizde kabul görmediği hadislerden örnekler verilerek vurgulanıyordu.
“Kamu Hakkı Dokunulmazdır.” başlıklı hutbenin girişinde; Peygamberimizin kamu hakkını çiğnemenin Allah yolunda ölen bir kimsenin şehit olmasına engel olacak derecede büyük bir günah olduğunu haber verdiği belirtiliyordu.
Hutbede, kamu hakkı ve kamu malının tarifleri yapılarak, kamu malı sadece hayatta olanların değil, henüz doğmamış çocukların, tüyü bitmemiş yetimlerin, bütün muhtaçların, garip gurebanın hakkı olduğu belirtiliyordu.
Kamu imkanlarını amacı dışında kullanmanın,( özellikle yöneticiler için) kamuya ait işleri yavaşlatmanın, verilen görevleri lâyıkıyla yerine getirmemenin hem vebal, hem de günah olduğu belirtilen hutbede, kamu hizmetlerini sunarken insanlar arasında ayrım yapmanın, çalışma saatlerinde şahsi işlerle meşgul olmanın günah, yaptığı iş karşılığında aldığı ücretten başka haketmediği bir ücret talep etmeninde harama el uzatmak olduğu belirtiliyordu.
Hediye adı altında her türlü çıkar ilişkisinin cehennem ateşinden bir parça olduğu anlatılan hutbede, bir kişinin yapabileceği bir iş için birden fazla kişiyi işe almanın kamu kaynaklarını israf etmek olduğu, torpil yapmak ve yaptırmanın, adam kayırmak ve kollamanın gençlerin hayallerini çalmak olduğu belirtiliyordu.
Hutbenin devamında; elektrik ve suyu kaçak kullanmanın, devletin verdiği destekleri amacı dışında kullanmanın, karaborsacılık ve stokçuluk yapmanın, ihtiyacı olmadığı halde sosyal yardım almanın, ailesinden kalan maaşı alabilmek için resmiyette boşanıp, gerçekte birlikte yaşayanların, naylon fatura ile vergi kaçırmanın, sahte belgelerle mal beyanının, rüşvet alıp vermenin haram ve günah olduğu açıklanmıştır.
Hutbe Peygamber Efendimizin, “Kamu malından haksız kazanç sağlayanlar için kıyamet günü ancak cehennem azabı vardır.” uyarısı ile bitiyordu.
Hutbede, toplumun bu konuda kanayan yarası dile getirilerek yapılan yanlışlıklara dikkat çekilmiştir. Cemaat aydınlatılmış ve uyarılmıştır.
Diyanet İşleri Başkanlığı’nı bu anlamlı, anlamlı olduğu kadar da önemli ve güzel hazırladığı ve tüm camilerde okutturduğu cuma hutbesinden dolayı kutluyor ve bu tür hutbelerin devamını bekliyorum.
Hutbenin memur ve kamu işçileri ile ilgili bölümü kamu kurum ve kuruluşlarına gönderilerek çalışma odalarına asılmalıdır.
Devlet Memurları Kanunda her suçun bir karşılığı vardır.
Toplumun düzelmesini istiyorsak eğitimin yanı sıra kamuda denetim artırılmalı, özellikle kamu hakkına dokunanlar affedilmemeli ve mutlaka cezalandırılmalıdır.
Hutbe içeriğinin Diyanet camiası başta olmak üzere, kamu görevlileri ve toplumun her kesiminde tavizsiz uygulanması temennisiyle…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.