Giresun’un Keşap ilçesine bağlı Yazlık Köyü’nde doğan İstanbul Eyüp Yeşilpınar’da ikamet eden bir hafta için kardeşi ve kayınbiraderi dahil ailesinden 6 kişiyi toprağa veren Ahmet Temüz çıldırmak üzere.
Eşini, üç çocuğunu ve kardeşini kazada kaybetti Ahmet Temüz. Tüm ailesinin yan yana yattığı mezarlıkta düşünüyor şimdi: Çocuklarımın kitapları, eşimin yıkadığı bulaşıkların olduğu o eve gidersem çıldırırım. ‘Kâbus olsun’ diye dua ediyorum. ” Ama hiç uyumuyorum nasıl kâbus olsun!
İşçi Ahmet Temüz’ün hayatı bir anda kabusa döndü. İstanbul’da çorap fabrikasında çalışırken izin alıp, memleketi Giresun’un Yazlık Köyü’ne gitti. O sırada kayınbiraderi öldü. Bunun üzerine eşi, 3 çocuğu ve kardeşi otomobille İstanbul’dan Giresun’a gelmek üzere yola çıktı. Köye iki saat kala aracı kullanan kardeşi İlhan Temüz aradı, “Bittim, yoruldum” dedi ama “Kenara çek, uyu” uyarısını dikkate almadı. Otomobil, bir kamyonun altına girdi. Kardeşi, eşi Aysel, çocukları Murat ve Şükrü orada can verdi. Sadece kızı 11 yaşındaki Tuğba sağ çıktı o arabadan. O da önceki gün hastanede kapayınca gözlerini, kararan dünyası hepten başına yıkıldı Ahmet Temüz’ün. Minik kızı Tuğba’nın organlarını bağışlayarak Türkiye’yi ağlatan acılı baba, şimdi her gün, köyün iki kilometre uzağındaki tepede olan mezarlığa gidip gözyaşı döküyor.
HAYATIM KARMA KARMAKARIŞIK
Acısını anlatan baba bundan sonrasını sorduğumuzda ise güçlükle yanıt veriyor: “33 yıldır İstanbul’dayım. Şimdi eve gitsem sanırım çıldırırım. Oradaki resimler, giyecekler, çocuklarımın kitapları, giysileri. Eşimin yıkadığı bulaşıklar. O eve nasıl giderim bilmiyorum. Burada kalsam hayatım İstanbul’da. Yani her şey karışık…” Temüz bir hafta içinde yaşadıklarına inanamıyor; “Bu kabus olsun diye sürekli dua ediyorum hep. Ama o günden beri uyku yok ki, nasıl kabus olsun. Yorgunum, bitkinim. Her gecem böyle” diyor.
HAYATTA TUTUNACAK PARÇAM PRENSESİM TUĞBA’DA YOK
Kazanın ardından, hayatta kalan tek dayanağı küçük kızı için doktordan izin istedi, dokundu, “Çok soğuktu prensesim. Belli ki çok kötüydü, yoksa tepkisiz kalmazdı.” Sonra beyin ölümünün gerçekleştiği açıklandı 11 yaşındaki Tuğba’nın. Acılar bir daha yıktı Ahmet Temüz’ü. O sırada hastanenin Organ Nakli Koordinatörü hayati soruyu sordu: “Kızının organlarıyla çaresiz insanlara yeni hayat bağışlamak ister misin?” Gözyaşlarıyla verdi yanıtı.
Ailesini yan yana toprağa verdiği mezar başında o anı anlattı Ahmet Temüz: “Organ bağışı haberlerini okuduğumda hep şaşırır, ‘canından birinin organlarını nasıl bağışlıyorlar’ derdim. Demek böyle bir şeymiş. Tanımadığım bedenlerde de olsa, prensesimin organlarıyla hayata tutunacak bir parçam kaldı. Kendimi toparlayabilirsem ilk işim prensesimi bedenlerinde yaşatan Büşra ve Canan’la tanışmak olacak.