ARŞİV

ATAM IZINDEYIZ

Bir 10 Kasimi
daha geride biraktik. Geride kalan bu günün bizimle beraber aslinda bütün dünya
tarihi için özel bir anlami var. Ancak, Türk Milleti olarak biz bu hasreti en
derinden hissediyoruz. Atamizin vefat tarihi olan 10 Kasim da o malum saatte
gerçek anlamda hayat duruyor ülkemizde. Sirenler çaldiginda kimimiz aracindan
inip, kimimiz oturdugu yerden kalkip saygi durusunda bulunuyor. Kimi asker
selami verirken kimi de elini kalbinin üzerine koyarak ona olan saygisini
gösteriyor. Televizyonlar, gazeteler onun görüntü ve resimleriyle, Türk
Bayraklari ile süsleniyor. Ben de bu günü bir iç buruklugu, ince bir hüzün ile
geçiriyorum. Ancak benim bu konuda ifade etmek istedigim bazi seyler var.
Yazimi da bu sebeple kaleme aldim.

Onun ile ilgili
inkari mümkün olmayan bir çok sey var. Atatürk’ün askeri ve siyasi
basarilarini, kendisinin ileri görüslülügünü, gerçek anlamada ki devlet
adamligini, insaniyetini vb. özelliklerini uzun uzun anlatmak istemiyorum. Ben
onun inkilaplarini, devrimlerini sonuna kadar irdeleyip anlayabildikten sonra
ona saygi duydugu kadar onu sorgulayabilen, onu elestirebilme yetisini kendinde
görebilen gençler arasinda olabilmek istiyorum. Kendimi henüz bu konuda yeterli
görmüyorum. Bu sebeple bu yazimda ona iliskin hiçbir elestirim olmayacagi gibi,
bütün elestirilerimi onu yeterince anlayamayan bizlere yöneltmis olacagim. Ifade
etmek istedigim su ki; ona bir peygamber edasiyla tapanlar beni vicdanen
rahatsiz ediyor ve bu tapisin bizi geri götürdügüne inaniyorum. Söyle ki; Atatürk
devrimlerini sonuna kadar irdeleme iradesini kendisinde göremeyen gençlik, onun
yaptiklari ile yetinerek, ne de olsa bu
devrimleri gerçeklestiren M. Kemal Atatürk’tür ve bizim ondan iyisini yapma
imkanimiz yoktur
fikrini kendi tembellik ve bilgisizliklerine bir mazeret
olarak kusanmis bulunmaktadirlar. Oysa yukarida bahsettigim gibi biz onu
elestirebilecek bilgi seviyesine kendimizi çikarttigimizda, bu bilgi cesaretini
kendimizde buldugumuzda onun devrimlerinin temelinde, onun yakmis oldugu atesi
daha da harlayarak milletimizi daha aydinlik bir gelecege tasiyabiliriz. Bu
gençlik kusanmis oldugu bu mazeret ile onun yaptiklari ile yetinmekte, onun
yolundan sasmamayi bekâlari için kâfi bulmaktadir. Bu noktada “Atam Izindeyiz” derken, onun birakmis
oldugu izden aslinda nereye gitmek istedigini idrak ederek gelecek nesiller
için bu yolu daha da uzaklara tasimamiz gerekmektedir. Aksi halde gençligimizin
zihninden Atamizin birakmis oldugu bu iz zamanin hizina yenilerek usul usul silinecektir.

Atatürk
gerçeklestirmis oldugu devrimlerle hepimize aslinda bir miras birakmistir. Onun
fikri anlamda birakmis oldugu bu miras Atatürkçülüktür. Atatürk’ün fikir ve
düsüncelerinin özünü olusturan Atatürkçülük her türlü dogmatik unsurdan arinmis
gerçekçi ve akilci bir dünya görüsünü ifade eder. Oysa biz Atatürk’e taparak
aslinda onu basli basina bir dogma haline getirmekteyiz. Bilgi yoksunlugumuzdan
onu degistirmeye cesaret edemiyoruz. Kendisi bu günleri dahi ön gererek bize
yol gösterecek bir söz söylemistir. Söz o dur ki; “ Benim manevi mirasim ilim ve akildir… Benim Türk Milleti için yapmak
istediklerim ve basarmaya çalistiklarim ortadadir. Benden sonra beni benimsemek
isteyenler, bu temel eksen üzerinde akil
ve ilim rehberligini kabul ederlerse
, manevi mirasçilarim olurlar…

demistir. Atatürk’ün bu ifadelerinden benim anladigim, kendisi onun yolunu
temel almamizi istemekle, kendi rehberliginin disinda ilim ve aklin pesine
düsmemiz gerektigini beyan etmektedir. O dahi benden ötesi sizin elinizde, beni
asin derken bizim siyasi manada ona taparak oldugumuz yerde saymamiz, hatta ve
hatta daha da geriye gitmemiz akil ve ilmin rehberligine basvurmadigimiz
anlamina gelmektedir.

Son olarak M.
Kemal Atatürk bizim için bir önderdir. Kendisinin bu önderligi, her ne kadar bu
dönem bir yipratma politikasi yürütülüyor olsa da, teknolojik imkanlarin
bilginin hizli ve kolay dolasimini sagliyor olmasi sebebiyle tarihte ki diger
Türk önderlerinden kat ve kat daha uzun sürecektir. Bizim bu imkanlari
kullanmamiz gerekmekte. Tabiidir ki ayni imkanlar bizim yapmak istediklerimizi
engellemek isteyenler için de mevcuttur. Bazi seylerin sürebilecegini ancak sonsuz olamayacagini öngörmekle, bu dogrultuda arz edilmek istenen sudur
ki; gelin bir an önce, hep beraber M. Kemal Atatürk’ü elestirebilmek için gerekli
bilgi seviyesine ve siyasi ufka ulasmak gayesi ile çaba sarf edelim. 

e-mail: av.yavuzselimaydin@hotmail.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.