ÇEVREKÖŞE YAZILARIManşetSON DAKİKA

Cahit Akdoğan Yazdı; Yaylalarda Bunuda Mı Görecektik!

Turizm merkezleri olan Kümbet, Kulakkaya, Bektaş Sis Dağı yaylaları başta olmak üzere bölgemizin hatta ülkemizin en güzel yaylaları ilimizde bulunmaktadır.
Yaz mevsiminde çok yoğun hareketliliğin yaşandığı yaylarımızda turizm altyapısı çalışmaları komşu illere göre daha yavaş ilerlemektedir.
Yayla yollarının durumu ile ilgili tespitlerim ilerleyen süreçte ele alınacaktır.
Mide bulandıran görüntülere gelince;
Kümbet Aymaç Mevkiinde bulunan tuvalete pislikten girilememektedir. Burada ve tuvalet yetersizliği olan diğer yaylalarda vatandaşlar tuvalet ihtiyaçlarını maalesef çöplerinde olduğu orman içlerinde gidermek zorunda kalmaktadır.
Yine yayla yollarında bulunan bazı tuvaletlerin zaman zaman kirli kalmaması için gerekli tedbirler alınmalıdır.
Kümbet ve Bektaş yaylalarında çöpler haftada iki gün alınmaktadır. Önümüzdeki günlerde ziyaretçi sayısı artacağından bu yaylaların çöpü haftada üç kez toplanmalıdır.
Ayrıca her iki yayladan sorumlu olan muhtarlar özellikle temizlik konusunda zorlanmaktadırlar. Bu ve diğer yaylalara giderek ormanda veya kırda piknik yapan ziyaretçiler çöplerini piknik yaptıkları alana bırakmamaları yönünde sık sık uyarılmalıdır.
Kulakkaya Yaylası kabuğunu kırmak üzeredir. Temizlik genel olarak iyi olup, konaklama ve yiyecek tesisleri müşterileri memnun etmektedirler. Fakat Alçakbel Mevkiindeki piknik alanında tuvaletler kirli, çöplerde yeterince toplanmamaktadır. Bu alanda önceki yıllarda temizlik işlerini yapan orman işçilerinin yokluğu hissedilmektedir.
Yayla deyince akıllara ilk olarak peynir, süt, yağ ve çökelek gelmektedir.Bu üç yayla başta olmak üzere, diğer yaylalarda ve yayla yollarındaki satıcıların çoğunda katkısız hayvansal ürünler bulmak oldukça imkansız olup, genellikle tağşişlidir.
Yerli ve yabancı turistlerde kötü imaj oluşmaması için yaylalarda bari gıda sahtekarlığının önüne geçilmelidir.
Yine az da olsa yayla yollarında ve yaylalardaki çeşme başlarında etrafı rahatsız edecek şekilde içki içilmektedir. Aileleri rahatsız eden bu nahoş durumun önüne geçilmelidir.
Yaylalarımızdaki bazı yeme içme yerlerinde hijyen kurallarına uyulmadığından bu durum ilimiz turizmini olumsuz yönde etkilemektedir.
Özetle; Yayla yolları ve yaylalardaki bazı tuvaletler, çöpler, bozuk yollar, su başlarında içki içilmesi, tağşişli hayvan ürünleri satılması ve bazı lokantalarda hijyen kurallarına uyulmaması mide bulandırmakta ve ilimiz turizmini baltalamaktadır.
MAVİ GÖL TARTIŞMASI
Son günlerde Mavi Göl tartışması gündeme bomba gibi düştü.
Basın yayın organları ile sosyal medyada Mavi Göl ile ilgili çıkan olumsuz haberler üzerine Giresun Valiliği bir açıklama yaptı.
Reklamın iyisi kötüsü olmaz. Bu sayede Mavi Göl ve Giresun’un adı daha çok duyuldu.
Açıklama daha önceden yapılarak kamuoyu bilgilendirilmiş olsaydı bu kadar eleştiri olmazdı .
Turizmciler ve bölge esnafı bu çalışmaların Eylül Ekim aylarında da yapılabileceği konusunda ortak görüşe sahipler.
Teknolojinin geliştiği günümüzde, Mavi Göl’ün kirlenmemesi için adı geçen yerde dere suyu boru içinden akıtılarak çalışma yapılamaz mıydı?
Alandaki çalışmalarda, altyapı ihtiyacında kullanılmak amacıyla bölgedeki maden suyunun yukarısındaki dereden taşların alınması sırasında suyun, dolayısıyla Mavi Göl’ün bulandığı iddia edilmektedir. Taş ihtiyacı başka yerlerden temin edilemez miydi?
Şu anki iyileştirme çalışmalarında eksiklikler ve zamanlama yanlış olsa da, gelecekte bölge turizm için daha cazip hale geleceğinden kazanan yöre halkı ve Giresun olacaktır.
Bu vesile ile Mavi Göl ve Göksu Travertenlerinin turizme kazandırılmasında emeği geçenlere teşekkürü bir borç biliyorum.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.