Bu memlekette, ne zaman bir YATIRIMCI, ISADAMI; PROJESI’ni ortaya koyup, “Bu memlekete yatirim yapacagim. Bu memleketin issizligine, ekonomisine merhem olup katkida bulunacagim” dese…
Sözde ÇEVRECI geçinen 3 – 5 zibidi, hemen ortaligi ayaga kaldiriyor….
Kendi güçlerinin yetersiz kaldigini, seslerinin hiç duyulmadigini fark ettiklerinde de… Bu kez yatirimin yapilacagi yöre halkini GAZ’a getirip, ayaklandiriyorlar…
Ortada bir ayaklanma sözkonusu olunca; dolayisiyla Basin’i, Medya’yi da hareketlendirip, bu kirli, pis oyunlarina alet edip, kullaniyorlar…
* * *
KONU NE?
Dogu Karadeniz Bölgesi’nde yapimina baslanan ve insaasi devam eden Hidro Elektrik Santralleri… Kisa adiyla HES… Yani HES’ler…
SORUN NE?
Neymis efendim?
“-Dogayi katlediyorlar” mis…
“-Derede baliklari öldürüyorlar”mis…
“-Vatandasin bahçesinin üzerinden tel geçmis… Gün gelip o alana ev yapmak isterse; yapamayacak”mis da… Falan, filan…
* * *
(Kusura bakmasin da o vatandas; o zaman bahçesinin üzerinden geçen mevcut evine ait TEDAS tellerini ve hatta yüksek gerilim hattini da söküp atsin… Atsin ki, evinin çatisindaki çanak antenleri de söküp atsin… Gece aydinlatmasini da gaz lambasiyla, mumla yapsin… Sokak aydinlatmasini da, siseye gazyagi doldurup, ucuna da bez parçasi takip çakmakla tutusturarak yapsin… Televizyon yerine, pilli radyoyla yetinsin!..)
* * *
Bizim sözde çevre dostu zibidiler… Köy sinirindaki HES’i görürler. Bu onlarin gözüne batar da… Dere kenarina insaa edilmis konutlari nedense hiç görmezler…
Bizim çevreci zibidiler… “HES’i ISTEMEZÜÜÜK. Dogayi katlediyorlar” diye KÖY HALKINI, HANE HALKINI… Olmadi, çantadaki köy derneginin baskanini GAZ’a getirir de… O köydeki, o hanedeki bir evin tuvaletinin, kanalizasyonunun açiktan aktigini; nedense hiç görmezler…
Niye görmüyorlar? Niye görmezler?
Karli, sisli, yagmurlu havalarda da günes gözlükleriyle dolastiklari için göremiyorlar…
O zibidiler, çok severler; ÇEVRE’ye sadece günes gözlügünün arkasindan bakip, isadamini, yatirimciyi çelmelemeyi, tekme atip sonunda KAÇIRMAYI, çok ama çok severler… Bundan büyük zevk, haz duyarlar… Bu o zibidilerin hobisidir. Mazisi çok eski yillara dayali aliskanliklaridir…
(Bu zihniyet, bu kafa yapisi; 1970’li yillarda da Istanbul Bogaz Köprüsü’ne karsi çikiyordu!)
Simdi biz çevreye, olaylara, etrafa; günes gözlügünü çikarip da bakalim:
* * *
Bir kere, “HES”, “Yaa Bismillah” deyip, yatirim alanina kazmayi vurmadan önce… “HES’in LISANSI”ni almak, öyle sanildigi gibi hiç de kolay degildir…
HES’in lisansini almak… Öyle mahalle bakkalindan ekmek, yumurta, ciklet almaya benzemiyor…
Dere kenarina, hesapsiz, kitapsiz, kafaniza göre konut insaa edersiniz de… HES’in LISANSI’na gelince, isin rengi degisir… Hem de öyle bir degisir ki, renkten renge bürünür…
Çok agir sartlari vardir; HES LISANSI ALMANIN… Projenizi hazirladiktan sonra, beraberinde içi BELGELERLE dolu DOSYALARLA, KLASÖRLERLE; Baskent Ankara’ya gidip, DSI ile EPDK (Enerji Piyasasi Düzenleme Kurulu) arasinda en az bir yil pesinde kosturacaksiniz… En az 1 yillik teminat miktari parayi hazirlayip, cebinize koymadan da yola çikmayacaksiniz…
Öyle her önüne gelene HES LISANSI VERILMIYOR… Her önüne gelen HES LISANSI ALAMAZ…
Örnegin, son verilere göre, Dogu Karadeniz Bölgesi’nde; Trabzon, Rize, Giresun ve Artvin’de, HES için toplam 341 firma basvuruda bulunmus; 73 projeye izin çikmistir.
Giresun’da, 82 HES Projesi basvurusu yapilmis; 12’si uygun görülmüstür… Yani, 70 proje diskalifiye olmus!
HES’in LISANSI’ni alsaniz da… Is bununla bitmiyor…
Lisansi aldiktan sonra, projenin insaasina baslayip hayata geçirmek de, ayri bir ÇILE’dir…
Bir kere, HES PROJESI; alternatiflerine göre, en pahali yatirimdir!
HES Projesi, hayata geçince; kendini 5 ile 10 yil arasinda AMORTI eder…
Nihayetinde, HES Projesi’ni hayata geçirmek; öyle sanildigi gibi her baba yigidin harci degildir…
Kaldi ki, HES, HES’ler; enerji sektöründe ÇEVRE DOSTU BIR PROJE’dir!
* * *
YATIRIMCI, Ankara’dan gerekli izinleri almis… Kazmayi vurup insaata baslamis… Proje neredeyse bitme, tamamlanma asamasina gelmis… Bu yolda dünyanin PARASINI harcamis…
Cebinde, ismarlayacak çay parasi bulunmayan, ismarlayacak yemek parasi bulunmayan, ya da bulguru kuru sözde ÇEVRE DOSTU ZIBIDILER… Canlari sikilinca, zaman zaman ortaya çikip, “Doga katlediliyor. Derede baliklar öldürülüyor” diye ÇIGIRTKANLIK, SOYTARILIK yapip duruyorlar…
Kendilerince, bulanik suda balik avliyorlar…
Pismis asa, bulanik su katiyorlar…
Durduk yerde suyu bulandiriyorlar…
Sözde çevre dostu bu zibidiler; tüm yasamlari boyunca hep dere baliklariyla mi beslendiler, besleniyorlar? Çok merak ediyorum dogrusu…
Hatirlayiniz! Bu çag disi zihniyet, bu çag disi kafa yapisi; daha dün’e kadar su alayci lafi dillerinden hiç, ama hiç düsürmüyorlardi:
“DERE AKAR; TÜRK BAKAR!”
Az mi dalgalarini geçtiler, “DERE AKAR; TÜRK BAKAR!” diye?..
* * *
O halde, düsün HES’lerin yakasindan!
Ohalde, birakin daha fazla HES düsmanligi yapmayi!
Düsün, isadaminin, yatirimcinin yakasindan!
Hiç olmazsa, aksam biraz olsun rahat uyusunlar!…
Çevreci Soytarilari
0
116
116