Gerek iktidar gerekse muhalefet partilerinin genel Seçim sürecinin gündemini kendilerine göre olusturmaya çalistigini anlatan Mandal, sunlari kaydetti:
Nasil ki siyasi partiler ve Seçim baraji konusunda gizli bir güç tarafindan ortak tavir konulmasina ikna oluyorlarsa, 2011 genel seçimlerinde meydanlarda neleri konusacaklari konusunda da ortak hareket ediyorlar. Bu durum 2007 genel seçimlerindeki laikler ve laiklik karsitlari ikilemini ortaya koyan Seçim formülünü hatirlatiyor. Böyle bir Seçim gündemi AKP nin yüzde 47 oy alarak mevcut TBMM nin yapisini olusturdu. 2011 genel seçimleri mutlaka böyle bir ikili yarisin gündemi olmamalidir. Bu ülkenin yoksullari, issizleri, emekçileri, çiftçileri ve yine ülkemizin temel ve acil çözülmesi gereken sorunlari olan demokrasi, özgürlük, esitlik, adalet gibi sorunlari üzerine yogunlastirilmalidir.
Mandal, açiklamasini söyle sürdürdü:
Bu sorunlarin çözümü için yapilacak yeni anayasa için önerilerin, görüs ve düsüncelerin tartisildigi bir gündeme çekilmelidir. Emekliler, asgari ücretle çalisanlar hükümetin resmi kurumlarinin açikladigi açlik sinirinin altindaki bir gelirle yasamlarini idame ettirmeye çalismaktadirlar. Ülkemizin acil olarak çözmesi gereken Kürt sorunu, Alevi yurttaslarimizin sorunlari, kamu emekçilerinin ekonomik, demokratik ve siyasal sorunlari, çevre, temiz enerji, HES ler, sularin kullanimi ile ilgili birçok sorunumuz mevcuttur. Bu nedenle iktidar ve muhalefet tarafindan genel Seçim sonrasina birakilan Anayasadaki degisiklik dolayisiyla seçilecek milletvekilleri çok önemlidir. Bütün bu gerçekler dikkate alinmalidir.