SİYASET

GİRESUN’DA MİLLİYETÇİ HAREKET PARTİSİ MİTİNG ÇOŞKUSU

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli Partisinin il başkanlığı tarafından düzenlenen miting’de halka hitap etti.

giresunmhp2014

Giresun’a gelişinde Osmanğa Meydanında makam aracından inerek Alpaslan Caddesi üzerinden yaya olarak şehir esnafını selamlayan Dr. Devlet Bahçeli Keşap Durağında kendisini bekleyen coşkulu kalabalığa hitap etti.

MHP Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli, 30 Mart’ta yapılacak yerel seçimin, 2015 yılına kadar geçen siyasi süreçte, yeni bir dönemin başlangıcının izlerini ortaya koyan yolu belirleyeğini belirterek,” Görülecektir ki, bu ülkenin aziz evlatları öyle bir şuura sahiptir ki, bir an gelir önce ülkem, sonra milletim, sonra partim diyerek tercihini vicdanının sesini dinleyerek kullandığında, siyasi iktidarın geldiği gibi gideceği bir dönem olacaktır.” ifadelerini kullandı.

Giresun’da partisi tarafından düzenlenen mitingde konuşan MHP Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli, AKP iktidarına yüklendi. Özellikle bugün TBMM görüşülecek olan yolsuzluk fezlekelerine değinen Dr. Devlet Bahçeli, “Allah bunların başına öyle bir bela verdi ki, tam 93 günden beri bu belayla uğraşıyor. Nedir bu bela; 17 Aralık günü yolsuzluk ve rüşvet sorgulamasıyla AKP’nin ayağı, kolu, başı birbirine dolaşmış ve karışmış vaziyettedir. Bugün TBMM’de AKP’ye gönül vererek desteklediğiniz milletvekilleri, 17 Aralık kara gününün, büyük rezaletin karşılığında haysiyetli bir davranışla fezlekeleri hiç tartışmadan bütün millete açıklayarak Yüce Divan’a gönderme açısından önemli bir kararı almalıdırlar. Göreceğiz bakalım, AKP’nin değerli milletvekilleri milletin huzuruna çıkıp neyi anlatmışlarsa, Meclis’teki davranışları arasındaki büyük açıyı hep beraber göreceğiz. Milletini sevdiğini söyleyen, her fırsatta manevi ve muhafazakar olduğunu dile getiren ve ülkenin geleceği için her türlü fedakarlığı yaptığını söyleyen bu değerli milletvekilleri acaba, yolsuzluk ve hırsızlık için hangi tavrı ortaya koyacaklar, millet olarak bugün göreceğiz.” dedi.

30 Mart seçimlerinin sadece belediye başkanlığı seçimi olarak düşünülmemesi gerektiğini ifade eden Dr. Devlet Bahçeli, “30 Mart’tan sonra siyasi olayların gelişimi devam edecek ve 28 Ağustos’ta Cumhurbaşkanlığı Seçimi olacaktır. Cumhurbaşkanlığı bundan böyle halk tarafından seçilmektedir. 3’üncü siyasi olay, 2015 yılının en geç 12 Haziran’ına kadar ki süre içinde milletvekilliği seçiminin yapılmasıdır. Bu 3 siyasi olay, Türkiye’nin kaderini değiştirecek, geleceğini yeniden belirleyecek ve siyasi yönden yeni bir siyasi iktidarın şekillenmesine önemli işaret verecektir. Özellikle 30 Mart seçimlerinde bunu görmek mümkün olabilir. Nasıl olabilir; önce belediye başkanlarını seçerek sandığa gittiğimizde, sandıkta oylarımızı kullanıp, oylara sahip olduktan sonra sayıma hile ve çalıntı oylar karıştırmamak suretiyle bugünkü siyasi iktidarın önemli oranda oy kaybetme hali, 2015 yılına kadar geçen bu siyasi süreçte, yeni bir dönemin başlangıcının izlerini ortaya koyan yolu belirleyecektir. Görülecektir ki, bu ülkenin aziz evlatları öyle bir şuura sahiptir ki, bir an gelir önce ülkem, sonra milletim, sonra partim diyerek tercihini vicdanının sesini dinleyerek kullandığında, siyasi iktidarın geldiği gibi gideceği bir dönem olacaktır.” ifadelerini kullandı.

17 Aralık’ta yapılan yolsuzluk ve rüşvet skandalına değinen MHP Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli, şöyle devam etti: “ Yapılan tüm bu yolsuzlukların hem milletvekilleri tarafından hem de halk tarafından bilinmesinde fayda var. Çünkü bu fezlekeleri hazırlayanlar, cumhuriyetimizin savcılarıdır. Bu fezlekenin delillerini toplayanlar, 41 kişinin tutuklanmasına katkı sağlayanlar, Türkiye Cumhuriyeti’nin kolluk kuvvetleridir. Bunlar Türkiye Cumhuriyeti’nin değerli ve güzide insanları olan polis kardeşlerimizdir. Iktidarın polisi olarak algılanamaz, yorumlanamaz ve kullanılamazlar. Güneydoğuda PKK’nın kontrolü altına girmiş yerlerde T.C.’nin varlığını, orada yaşayan insanların mal ve can güvenliğini korumakla görevli olan vatan evlatları, Istanbul’a geldiklerinde hırsızların, vurguncuların hamisi ve onları koruyan olamaz. 8 bin polis kardeşimizi, 40 gün içinde darmadağın eden, savcıların tayinini çıkarıp korsan ve Torbalı yasalarla HSYK’yı kendine bağlayıp, kendilerine hizmet ettiren anlayışı iyi değerlendirmek ve bu kadar da olmaz diyerek, artık yeter demek gerekir.” diyerek sözlerini tamamladı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.