ManşetMEDYA

Giresun’da Sel Felaketi Ulusal Basında Gündemden Düşmüyor

Bir süre önce Giresun’un 4 ilçesinde büyük hasara yol açan sel felaketi sonrası Dereli Kaymakamı ile Kemaliye Kaymakamının becayiş ile yer değiştirmesi akabinde 10 yıldır görev yapan Giresun İl Özel İdaresi Genel Sekreterinin görevden alınması ulusal basına malzeme oldu.

Radikal yazıları ile tanınan Sözcü Gazetesi yazarı Saygı Öztürk köşesinde sel felaketi sonrası sorumluların bütün suçu yerel bürokratların sırtına yükleyerek olaydan sıyrılmaya çalıştığı iddiasına İçişleri Bakanı Süleyman Soylu sosyal medya hesaplarından cevap vererek olayın aslını anlattı.

İşte Saygı Öztürk yazısı ve Süleyman Spylu’nun cevabı;

Saygı Öztürk; Sorumluluktan kurtulamazsınız

Dere yataklarına yapılan ev ve iş yerleri, altı boşalan menfezleri görmeyen siyasiler, işin kolayına kaçıyor, kaymakamı, alt derecedeki bazı kamu görevlilerini değiştirip sanki görevlerini yerine getirmiş oluyor. Giresun’da 4 askerimizin sele kapılması, toplam 14 vatandaşımızın hayatını kaybetmesinin sorumlusu olarak Dereli Kaymakamı Emre Yeşilbaş gösterildi ve görev yerini değiştirildi. Günümüzdeki kaymakamın güvencesi yok. Atandığı ilçede kaymakamın görev süresi, hizmet bölgelerine göre farklıdır. Ama şimdi atanan kaymakamı AKP yöneticisi beğenmezse sorgusuz-sualsiz görevden alıyor. Kaymakam, siyasetçilerin esiri edildi, üstelik dava açma yolu da tıkalı.

Geçen hafta Giresun İl Özel İdare Müdürü Hüseyin Taşkın da görevden alındı. Giresun’un AKP’li milletvekilleri, neden alındığını sorgulamak yerine, “Hayırlı olsun” demekle yetindiler. İl Özel İdaresi’nin 126 milyon lira borçlanmasının sorumlusu olarak Genel Sekreter gösterildi. Oysa asıl sorumlunun sürekli “Şunu yapın, bunu yapın” diyen siyasetçiler ve onların her isteğini yerine getiren valilerdir.

SORUMLU NEREDE?

CHP’li İl Genel Meclisi Üyesi Ömer Cebeci, bir yıl önce fotoğraflarla, video kayıtlarıyla menfezlerin durumunu ortaya koyan raporu meclise sundu, “Bakın, işte bu menfezlerin altı boşalmış. Sel gelince çökecek” uyarısında bulunmuştu. İşte o menfezlerden birisi çöktü, 5 askerimiz araçla geçerken menfez çöktü. Askerler sele kapıldı. Bunu dikkate almayanlar, gereğini yapmayanlar hakkında ne yaptınız?

İçişleri Bakanlığı’nın basın birimi, bırakın gazetecilerin sorusuna cevap vermeyi, sanki engellemekle görevli. Sonra, bakanlığın bazı yetkilileri “kendilerine niçin sorulmadığını” söylüyor. Giresun İl Özel Müdürü eğer borçlanma nedeniyle alındıysa, bakalım hangi vali döneminde ne kadar borçlanılmış:

-08 Eylül 2011’de, Vali Dursun Ali Şahin döneminde İl Genel Meclis 2.5 milyon TL borçlanmış. Yine aynı vali döneminde 20 milyon TL daha borçlanmış.

-24 Nisan.2015 tarihinde Vali Hasan Karahan döneminde İl Genel Meclis Kararıyla 15 milyon TL borçlanılmış. Aynı vali döneminde 7 Nisan 2017’da 9 milyon 160 bin lira daha borçlanılmış.

-21 Eylül 2018’de vali Harun Sarıfakıoğlu döneminde 10 milyon daha borçlanılmış.

SORUMLUSU KİM?

Sonuçta borç toplamı katlana katlana 126 milyon lirayı bulmuş. Araştırıyorsunuz, AKP’li iş insanlarının iş makineleri kiralanmış. Tamir edilemediği için kirası tıkır tıkır işlemiş. Bakıyorsunuz “Çok şey bilen!” vali çakıl ocağı açtırmış, parke taşı üretmeye kalkmış. Çalıştıramayınca zarar üstüne zarar. Devletin malına sahip çıkmak yerine bu kadar keyfi kullanan valiler için hiç yaptırım olmayacak mı? Olmuyor. Ne oluyor, tüm sorumluluk gariban kamu görevlisinin üzerine yıkılıyor, düne kadar “Şunu da yap, bunu da yap” diyen siyasiler, şimdi Özel İdare Genel Sekreteri’ni hedef almış.

İl Özel İdaresi’nin yetkili organları İl Genel Meclisi, İl Encümeni ve validir. Genel sekreterin borçlanmada ya da becayişte yetkisi yoktur. Bunu milletvekilleri de biliyor. Ama işin içinden siyaseten sıyrılmak adına “Görevden alınma bakanın takdiridir. Ama neşter vurulması gerekiyordu” diyor. Yeşil Giresun gazetesinde milletvekilleri Cemal Öztürk, Sabri Öztürk, Kadir Aygın’ın açıklamaları “Vurun abalıya” özdeyişine somut örnektir. Kamu görevlisi bu kadar sahipsiz olmamalı. Alınıyorsa da gerekçesi ortaya konulmalı. Sizin sormanız gereken, menfezin çökeceği bilinmesine rağmen önlem almayan yetkililer olmalıydı. 5 can orada gitti, siz sadece “Allah’ın takdiridir” deyip geçiştirdiniz.

“Menfezin altı boşalmış, selde yıkılır” uyarısı yapan, dilekçesi dikkate alınmayıp iade edilen İl Genel Meclisi Üyesi Ömer Cebeci’yi bakan dinlemiş. O toplantıda il yetkilileri bulunmuş. Peki sonuç? Sorumlu makamda olanlara bir şey yapıldı mı? O dilekçeyi muhalefetten geldi diye yok sayanlar hakkında bir yaptırım uygulandı mı? Ne gezer…

BAŞKA ADALETSİZLİKLER

Söz Giresun’dan, selden açılmışken belediyelere yapılan yardımlarda da parti ayrımı gözetildiğini öğreniyoruz. CHP Milletvekili Necati Tığlı, CHP’li ve Saadet Partili belediyelere sel yaralarının sarılması için yardım gönderilmediğini, buna karşın AKP’li belediyelere yardımın yapıldığını belirtiyor. Bir afet yaşandıysa bunun için parti ayrımı yapılması çağdaş bir yönetim anlayışına yakışmaz.

İŞKUR tarafından belediyelere geçici işçi gönderiliyor. Burada da adaletsizlik kol geziyor. Bunu da CHP İl Genel Meclisi Üyesi Ömer Cebeci’ye sordum. Cebeci, “CHP’li başkanların bulunduğu Tirebolu, Eynesil ve Piraziz belediyelerinin İŞKUR’dan talebi olmasına karşın eleman verilmiyor. Şaşırtıcı bir ayrım. Üstelik görevlendirilen vatandaşlarımız da AKP ilçe ve il yöneticilerinin verdiği listede yer alanlar” diyor.

Bunlara seyirci kalmaya devam mı edelim?

Süleyman Soylu; Deveye ”Boynun neden eğri?” diye sormuşlar; ”Nerem doğru ki!” demiş. Saygı Öztürk’ün bugünkü yazısındaki eğrileri düzeltmek için aşağıda, açıklama zorunluluğu doğmuştur.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.