Kalbinin attigi kadar canlisin
Gözlerinin uzagi gördügü kadar genç…
Sevdiklerin kadar iyisin
Nefret ettiklerin kadar kötü..
Ne renk olursa olsun kasin gözün
Karsindakinin gördügüdür rengin…
Yasadiklarini kar sayma:
Yasadigin kadar yakinsin sonuna;
Ne kadar yasarsan yasa,
Sevdigin kadardir ömrün…
Gülebildigin kadar mutlusun
Üzülme bil ki agladigin kadar güleceksin
Sakin bitti sanma her seyi,
Sevdigin kadar sevileceksin.
Günesin dogusundadir doganin sana verdigi deger
Ve karsindakine deger verdigin kadar insansin
Bir gün yalan söyleyeceksen eger
Birak karsindaki sana güvendigi kadar inansin.
Ay isigindadir sevgiliye duyulan hasret
Ve sevgiline hasret kaldigin kadar ona yakinsin
Unutma yagmurun yagdigi kadar islaksin
Günesin seni isittigi kadar sicak.
Kendini yalniz hissetigin kadar yalnizsin
Ve güçlü hissettigin kadar güçlü.
Kendini güzel hissettigin kadar güzelsin…
Iste budur hayat!
Iste budur yasamak bunu hatirladigin kadar yasarsin
Bunu unuttugunda aldigin her nefes kadar üsürsün
Ve karsindakini unuttugun kadar çabuk unutulursun
Çiçek sulandigi kadar güzeldir
Kuslar ötebildigi kadar sevimli
Bebek agladigi kadar bebektir
Ve herseyi ögrendigin kadar bilirsin bunu da ögren,
Sevdigin kadar sevilirsin…
CAN YÜCEL
Merhaba dostlarim.
Yine sizlere merhaba diyebilmenin büyük mutlulugunu yasiyorum. Bugün böyle duygusal bir yazi yazmak istedim. Malum bahar ayi ve bende boga burcu bir insanim. Bahar gelince hep bir tuhaf olur bütün dünyam, ruh halim. Çok severek okudugum ve etkilendigim bu yaziyi sizlerle paylasmak istedim. Ne güzel anlatmis rahmetli CAN YÜCEL. Bu yaziyi bir arkadasim yollamisti bana. Okuyunca çok etkilenmistim. Insanin bazen dünyanin ganimetlerine tamah edip baskalastigi zamanlarda bu yaziyi mutlaka tekrar tekrar okumali. Kendimize gelmemize faydali olacagini düsünüyorum. Evet, tamah, evet ganimet, evet basimizi döndüren dünya nimetleri. Hani bunlar ugruna öteledigimiz dostluklar, bunlar ugruna yoldan sapmalarimiz, bunlar ugruna arkadan hançerleyisimiz ve hançerlenisimiz. Bunlar ugruna yari yolda birakisimiz ve birakilisimiz. Gül elbette güzeldir, ama doganin sadece Gülden ibaret olmadigini, mesela kirlari, yamaçlari rengarenk süsleyen Papatyalarin ne kadar masum duru ve bir o kadarda farkli oldugunu hiç düsünmeyiz, hiç aklimiza getirmeyiz. Bir kaya dibinde yetisen, kendine bir kayanin kanatlarinda yer tutan, etrafa sardigi kokuyla bahari en çok müjdeleyen menekseyi hiç hatirlamayiz. Daha adini bilmedigimiz nice güzellikleri tabi ki. Sunu anlatmak istiyorum dostlar. Elbette insanoglu doyumsuz, kanaatsiz, hep daha fazlasini isteyen bir canli tamam ama bunlari isterken geride biraktiklarimizi ya da bunlara ulasabilmek için ezip geçtiklerimizi, hirpaladiklarimizi unutmayalim, yari yolda biraktiklarimizi bir kenara atmayalim. Bilerek bilmeyerek ya da o an için düsünmeden bu davranislari yapmis olabiliriz ama önemli olan hatadan dönmek ve mümkünse bir daha ayni hatayi yapmamak. Sultan Süleyman’a kalmayan bu dünyanin yalanci, sahte zevklerine aldanmamak. Her seyiniz olabilir, para, söhret, itibar, makam, vesaire ama ne kadar adamsiniz ve ne kadar adam kalmayi beceriyorsunuz budur mühim ve marifet olan. Yoksa ALLAH’IN hazinesi bol ve biz insanlar için. Zenginde olabiliriz, fakirde. Düsünün nice zenginim diye böbürlenen insanlarin Gölcük’te Adapazari’nda depremde 45 saniyede sifira indiklerini. Bir saat önce hanlarin, hamamlarin sahibi olanlarin,45 saniyelik bir sallantidan sonra nasil ekmek, as, kuyruklarina girdigini, Hepimiz seyrettik, sahit olduk degil mi dostlar. O zaman gelin sarilalim birbirimize. Birakalim dünyanin 3’ünü 5’isi. Hepsi burada kalacak, hiç birimiz götürmeyecegiz öbür tarafa…
Ne demisti sair.
UNUTMA HER SEVEN ADSIZ BIR KAHRAMANDIR
VE…
UNUTMA KI INSAN SEVEBILDIGI KADAR INSANDIR.
Sevelim sevilelim, dünya kime kaldi ki, yüzünüzden tebessüm, yüreginizden sevgi, bedeninizden saglik eksik olmasin diyor, hepinize en içten sevgilerimi sunuyorum.