KISSADAN HİSSE

Mübarek Ramazan aynın başlangıcı ile sizlere böyle anlamlı bir aslında hikaye ama bizler için bir ders niteliğinde bir derleme yaptım.

Köylerden birinde bir çoban ve oğlu varmış çoban Koyunlarını otlatmaya oğlu ile birlikte gider kendi namaz kılarken oğlu da koyunlara göz kulak olmaya devam edermiş. Çoban günlerden birinde koyunlarını otlatmaya gittiği alana bir Elma ağacı dikemeye karar vermiş.

Daha sonra o Elma ağacını dikmiş ve toprağa bir anne şefkati ile diktiği Elma ağacını yetiştirmeye, onu sulamaya başlamış. Bütün bunlar devam ederken çoban artık vakit namazlarını diktiği Elma ağacının dibinde kılmaya başlamış, asıl sebep bumudur bilinmez ama Elma ağacı beklenilenden çabuk büyümüş ve meyve vermeye başlamış. Elma ağacı büyüyüp serpilip meyve verir ama çoban’ın en önemli varlığı oğlu aniden vefat etmiş. Bu ölüme çok üzülen çoban Elma ağacını oğlunun yerine koyar her vakit namazını kılar ardından dalından bir Elma koparır yer ve evine döner. Yıllar yılları kovalar Elma ağacı büyüdükçe büyür daha da gelişir ancak çoban için ise artık yaşlılık dönemidir hatta yaşlandıkça artık Elma ağacına yetişemez durumdadır. Elma ağacı ile yıllardır haşır neşir olan yaşlı çoban artık Elma ağacına bugün ki rızkımı yerde ver de yerden yiyeyim der. Ağaç ise adeta çobanı dinlercesine yaşlı çoban’a her gün meyvesinden ikram edermiş.

Yine günlerden bir gün yaşlı çoban ağaca bugün ki rızkımı ver de yiyeyim der. Ancak ağaçtan meyveyi bırak bir dal bile oynamaz yaşlı çobanın gözlerinden yaşlar ak sakallarına süzülerek akarken ağaçtan hüzünle ayrılır.

Yaklaşık 200 metre ilerledikten sonra yaşlı çoban kulağına gelen ezan sesi ile irkilir hemen aklı başına gelir, döner ağaca sarılır ve derki ah be oğlum ah be canım neden bugün “Ramazanın ilk günü olduğunu söylemiyorsun” Herkese hayırlı bereketli ramazanlar diliyorum.