Uncategorized

MEMLEKET IZLENIMLERI

Aslinda yazi konusunu egitim olarak düsünmüstüm ancak, bir gurbetçi olarak Giresun�da izinde bulunmam ve de okullarin tatilde olmasi dolayisiyla egitim sorunlarin kismen donduruldugu bahanesine de siginarak, konu tabii olarak memleket  meseleleri oldu.

Öncelikle Giresun sorunlarininin analizi noktasinda, Giresunlu gurbetçilerin mi? yoksa, yerli Giresunlularin mi? daha   saglikli kritik yapabilecekleri sorusu zihnimi  mesgul etti durdu. Giresun fotografinin disaridan daha iyi çekilebilecegi tezi  agir bassa da, memleketin hem sefasini, hem de cefasini çeken  hemsehrilerimize söz hakki verme konusunda haksizlik yapamazdim. Bu nedenle nerede bir arkadas görsem, “Giresun un gelismesi” konusunu ortaya atip, daha çok dinlemede kalmayi tercih ettim.

Giresun un  ekonomi bakimindan geri kaldigi en yaygin kanaat. Hatta bunun özellikle yapildigini düsünenler bile var. Tabii bu düsünceye komsu illerdeki ekonomik gelismeyi gözlemleyip, Giresun ile kiyas yapmak suretiyle variliyor. Sahil yolunun iyi planlanamadigi, çevre düzenlemelerinin yetersiz kaldigi, alt yapinin son afetle birlikte iflas ettigi konulari gibi. Giresun da issizlik en önemli sorun. Çogunluk bu durumun göçe neden oldugunu ve Giresun u küçülttügü düsünüyor. Giresun un tesvik kapsamina alinmasi uygulamasinda ise, yatirimcinin daha fazla nüfusa ve dolayisiyla pazar avantajina sahip komsu illerle Giresun un ayni kategoride düsünülmesinin, yatirim konusunda tercih dezavantajina neden oldugu gibi akademik fikir sahipleride yok degil. Özellikle yayla turizmi konusunda, daha çok yatirim ve tanitimin yapilmasi halinde, ekonomiye katki saglanacagi konusunda görüs birligi var. Ada ya dev bir otelin yapilmasi ve Giresun-Ada feribot seferleri düsüncesi ile Gedikkaya, Ada, Kale arasinda teleferik ulasimi gibi fazla ileri fakat, imkansiz görülmeyen görüslere yer vermeme lüksümüz yok!!!

Findik, baslica bir tartisma konusu, Fiskobirligin devre disi kalmasi, TMO nun bu yil findik satin almayacak olmasi, rekoltenin düsüklügü, piyasa kosullarinin saglikli olusturulmadan üreticinin tüccarin insafina terk edilmesi gibi konular oldukça yaygin. Dünyanin en kaliteli findiginin üreten bu sehrin, neden en kaliteli çikolatayi üretemedigini soran hemserilerimiz bile var. Bunun yaninda Italya ve Ispanya ya ilaveten,  Gürcistan, Azerbaycan, Sili gibi yeni findik üreticilerinin devreye girmesi ile gelecekte pazar sansinin azalacagi öngörüsünde bulunup, mutlaka alternatif bir ürün yetistirmenin gerekliligine inananlar da var. Geçmis dönemlerde, findik alanlarinin yayginlastirilmasi ile asil findik üreticisi Giresun un magdur edildigi görüsü de paylasiliyor.

Giresun daki SEKA gibi devlet yatirimlarinin siyasi irade ile özellesme sonucu kaybolmasi, bazi özel sektör yatirimlarinin ise yanlis idare ile batmasinin Giresun ekonomisini olumsuz etkiledigi hala gündemde. Evet, Giresun da bunlar ortak kanaatler ve mevzu bahis oldugunda mutlaka tartisiliyor.

Bir karadeniz sehri olan Giresun da balikçiligin neden endüstrilesemedigi, bunun gerçeklesmesi halinde istihdam sansi olusturabilecegi söyleniyor. Ayni sekilde, bir sahil sehri için ulasimda neden deniz yolu alternatifinin degerlendirilmedigi tartisiliyor.

Giresun da olupta, Giresunspor tartismasinin içersinde olmamak mümkün degil. Bu kadar transfer sonrasi sampiyon olabilecek miyiz? diye sordugumuzda, genel kanaat bu yil hasret sona erecek seklinde. Yani sehir sampiyonluga inanmis. Ancak; Bank Asya Futbol Liginde, Süper Ligteki gibi sampiyonlugun her yil 4 takim arasinda aslinda paylasilmadigi, dolayisiyla bu ligteki bütün takimlarin iyi transferler yapip, sampiyonluk hedefledikleri ve bu nedenle bu ligin çok çekismeli geçecegi  düsüncesi, fazla ilgi görmese de, aykiri fikir olarak mevcut.

Simdi Giresun a bir de disaridan bakalim. Hemserilerimizin de ifade etmis olduklari gibi istihdam Giresun için en önemli bir konu. Evet Giresun da yatirim nüfusu beslemiyor ve bun nedenle de sürekli göç veriyor. Komsu illerden olan Ordu ve Trabzon daki gelisme Giresun da yok. En azindan görüntü böyle, bu iller daha derli toplu görülüyor. Tabii bu görüs bilimsel olarak desteklenmeli. Yillar itibari ile bu illerdeki nüfus ile Giresun nüfusunun orani karsilastirilabilir mesela. DPT verilerinden de yararlanilarak, bir sapma var ve de Giresun oransal olarak daha fazla göç veriyor ise tesviklerden daha  pozitif istifade edebilmelidir.  

Findiga dayali ekonomide, rekolte  ve fiyat düsüklügü durumunda göç kaçinilmazdir. Bu nedenle findikta daha fazla katma deger saglayabilecek yatirimlar ile diger endüstriyel yatirim seçenekleri artirilmalidir. Bölgeye özel alternatif tarim ürünleri de desteklenmelidir.

Giresun da sehircilik oldukça geri kalmis durumda. Cografya yapisi gözardi edilerek, sahildeki binalar yüksek, hemen arkasindaki binalar düsük katli planlanmis. Yani, rant ön plana çekilmis. Yapilasma sahile dikey olacagina, paralel düsünülmüs ve de aynen devam ediyor. Bu durum, sehrin iç kesimlerde yasayanlari, denizden gelen rüzgarlardan mahrum biraktigi gibi, alt yapiyi da olumsuz etkilemis. Cografyasi Giresun a benzeyen Akdeniz ülkeleri sahil sehirleri dizaynindan kopya çekilebirdi halbuki.

Memleketten ayrilarak isadami olmus mütessebbis Giresunlularin, buraya yapacaklari yatirim, daha az göç demek. Pazara yakin bati illerine  yapacagi yatirimlar ile daha fazla kazanacagi kesin iken, her türlü riski göz önüne alarak memleketine çivi çakan hemserilerimizi kutluyorum. Az da olsa Giresun da bunun örneklerini görmek sevindirici.

Üniversitenin Giresun a olumlu katki sagladigi konusunda kusku yok. Burada egitim gören binlerce ögrencinin tüketici oldugu kesin ve esnafda bu durumdan memnun. Üniversitenin büyümesi yatirim, yatirim da istihdam demek. Ancak; gönül arzu ederdi ki buralarda  ve baska üniversitelerde egitim gören ögrencilerimiz daha fazla sayida olsun. Çünkü, egitim bacasiz fabrika demek ve su an aktif olan tek alternatif.

Evet degerli hemserilerim, bu sene gurbette kalip, degisik nedenler ile memleketine gelemeyen Giresunlular için merak edebilecekleri bazi yerel bilgiler aktarmak istiyorum. Bugün (yazinin hazirlandigi gün) 22 Agustos 2009 Cumartesi saat 15.30,  Ramazanin 2. günü. Giresun çok bulutlu ve  saganak yagisli. Findik toplamaya hava müsait degil. Sabah bir güzel islandik. Deniz  yagistan dolayi bulanik, deniz kenarlarinda hala sel etkisiyle sürüklenen agaç parçalari mevcut. Pazarlarda bu sene bol miktarda mantar var ve ucuz. Merülcen ve isirgan aynen bildiginiz gibi. Firinlarda taze simit ve çitir somun ekmegi mevcut. Bakkal ve marketlerde findikli pasta satislari devam ediyor. Bildircin mevsimi henüz baslamadi. Limanda amatör balikçilar, barbun, istavrit ve  kurus eskisi kadar bol olmasa da tutabiliyor. Bir arkadas iri bir sargan gördügünü (!) söyledi.


Degerli hemserilerimizin Mübarek Ramazan larini kutlar saglikli günler dilerim.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.