“NE SAGCIYIM NE SOLCU, FUTBOLCUYUM” “Ne sagciyim ne solcu futbolcuyum futbolcu” demekle de olmuyormus anlasilan… “Birakiniz yapsinlar birakiniz etsinler” nasil olsa günü saati gelir, ayyuka çikan olaylara bir yaptirim getirilir. Parsa da ak memleket adina toplanir. Dokuz on yildir her alanda hep ayni senaryo. Adi önce kaos olur, futbola balyoz darbesi olur, futbol ergenekonu denilir, birileri çikar gözaltilari içine sindiremez taraftarlik askiyla polis devleti der ve kiyisindan kösesinden spora siyaset bulasir. Ve siyaset el koyar meseleye. Zaten federasyon da özellikle dizayn edilmistir bir kaç gün öncesinden. Iktidar bir problemi daha çözdü olur, olmayacak fezlekelerin imzacisi bassavci da futbol üzerinden kahramanlasir putlastirilir. Futbol açisindan ele alindiginda sezonun baslamasina çarçabuk geçecek sayili günler kala, Sampiyonlar Ligi’nin hazirliklari tam baslamisken, maçlar kapidayken dügmeye basilir ve operasyon baslar. Sampiyonluklarin saibeliligi konusulur, önce Bursa’da patlar ses bombasi geçistirilir, asil bomba patlatilir. Sampiyonluk geri alinir mi, alinmaz milar konusulur konusturulur. Büyük futbol camialari isyan etse de ilahlara kadar uzar sike-pike söylentileri. Milyon dolarlik zararlardan bahsedilir. Flas transferler, küme düsürülmeler, futbolcularin serbest kalacagi, liglerin takim sayilari falan hep gözden geçirilip, tantana malzemesi yapilir. UEFA ve FIFA nezlindeki girisimler ve bu kurumlarin Türkiye’deki bu olaya nasil bakacagi masaya yatirilir. Her alanda oldugu gibi, Türk futbolunda da yeni ak bir sayfa açilacagi masali gündemi takibe zorlar milleti. Partizanlik ve futbolseverlik ayni potada eritilir. Medya siyasi kisir döngüde eli kolu baglandigindan, körlemesine dalar meseleye. Akli gözünde olanlara manset sürmanset hizmet ederler. Güncel siyaset unutturulsun yeter. Sayginliklar, statüler, kisilikler zedelenirmis kimsenin umurunda degil. Sözde hukuk isliyor. Gazeteciler, pasalar, içerdeki milletvekilleri simdi de futbol camiasi ve futbolcular. Siradan insana uzayacak bir korku imparatorlugu. Sen taraftari oldugun takimin maçina karaborsa bilet aldin gittin. Bu islerde parmagin var endisesi hissettirilir en garibanlara bile. “Ne sagciyim ne solcu futbolcuyum futbolcu” deyip sirça kösklerde kitir kitir para yiyip, para basanlar baskina ugrayinca ülkede yasananlara uyandilar. Polis devleti, günaydin efendiler. Kantarin topuzu kaçinca demokrasi aklina geldi futbol tayfasinin. Parayla futbolcu alinir, takim alinir, belki maç kupa sampiyonluk bile alinir ama demokrasi satin alinmaz. Bir gün herkese lazim olur demokrasi… Siyasi açidan irdelendiginde ise “Birakiniz yapsinlar birakiniz etsinler” zamani vakti geldiginde eden bulur cezasini, keseriz biletleri, basariz dügmeye operasyon baslar. Su zamanlamayi kim ayarliyorsa bravoyu hak ediyor en alasindan. Mecliste yemin boykotu, meclis boykotu, mazbataya ragmen vekillik icrasina men, kazanilmis vekillige iptal, yeni anayasa yazimi problemi, ara seçim karmasasi, genel baskanlarin senlik yarisi ile kaosa sürüklenen ülke siyasetine rahat bir nefes aldiracak alelacele pisirilmis “futbol kiyameti” sürüldü arenaya. Kiyim kayyum derken futbol kulüpleri de el degistirecek gibi görünüyor… Adam olmak degil adam kalmak önemli elbette. Eger futbolda da kapitale dayali haksiz kazançlar elde edilmis ise, haksiz taçlar takilmis ise elbette hesabi sorulacak ve sorulmali. Ancak takibin çok önceden basladigi ve belgelerin bir bir kayda geçtigi, sorusturmalarin planlandigi gerçegi asikar ise seçim öncesi degil de hemen seçimden sonra, siyasetteki kriz zirve yapinca gündemi degistirecek büyüklükte futbola tokat atilmasi sasirtici bir durum. Bir aldatmaca, bir yalanci serap sunuluyor topluma. Manevi günesleri gölgeleyen bir atmosfer yasatiliyor kamuoyuna. Yarin ya kuyuya sarkitilan kovalar bos çikarsa, doldurulamazsa iadeyi itibari kim saglayacak. Yoksa saibeyi yasallastirma eylemliligi mi tüm bunlar bekleyip görecegiz. Biz bosuna Karsiyakali olmadik iyi biliriz; “Biatler arttikça yollar karanliga açilir…” |
“NE SAGCIYIM NE SOLCU, FUTBOLCUYUM” “Ne sagciyim ne solcu futbolcuyum futbolcu” demekle de olmuyormus anlasilan… “Birakiniz yapsinlar birakiniz etsinler” nasil olsa günü saati gelir, ayyuka çikan olaylara bir yaptirim getirilir. Parsa da ak memleket adina toplanir. Dokuz on yildir her alanda hep ayni senaryo. Adi önce kaos olur, futbola balyoz darbesi olur, futbol ergenekonu denilir, birileri çikar gözaltilari içine sindiremez taraftarlik askiyla polis devleti der ve kiyisindan kösesinden spora siyaset bulasir. Ve siyaset el koyar meseleye. Zaten federasyon da özellikle dizayn edilmistir bir kaç gün öncesinden. Iktidar bir problemi daha çözdü olur, olmayacak fezlekelerin imzacisi bassavci da futbol üzerinden kahramanlasir putlastirilir. Futbol açisindan ele alindiginda sezonun baslamasina çarçabuk geçecek sayili günler kala, Sampiyonlar Ligi’nin hazirliklari tam baslamisken, maçlar kapidayken dügmeye basilir ve operasyon baslar. Sampiyonluklarin saibeliligi konusulur, önce Bursa’da patlar ses bombasi geçistirilir, asil bomba patlatilir. Sampiyonluk geri alinir mi, alinmaz milar konusulur konusturulur. Büyük futbol camialari isyan etse de ilahlara kadar uzar sike-pike söylentileri. Milyon dolarlik zararlardan bahsedilir. Flas transferler, küme düsürülmeler, futbolcularin serbest kalacagi, liglerin takim sayilari falan hep gözden geçirilip, tantana malzemesi yapilir. UEFA ve FIFA nezlindeki girisimler ve bu kurumlarin Türkiye’deki bu olaya nasil bakacagi masaya yatirilir. Her alanda oldugu gibi, Türk futbolunda da yeni ak bir sayfa açilacagi masali gündemi takibe zorlar milleti. Partizanlik ve futbolseverlik ayni potada eritilir. Medya siyasi kisir döngüde eli kolu baglandigindan, körlemesine dalar meseleye. Akli gözünde olanlara manset sürmanset hizmet ederler. Güncel siyaset unutturulsun yeter. Sayginliklar, statüler, kisilikler zedelenirmis kimsenin umurunda degil. Sözde hukuk isliyor. Gazeteciler, pasalar, içerdeki milletvekilleri simdi de futbol camiasi ve futbolcular. Siradan insana uzayacak bir korku imparatorlugu. Sen taraftari oldugun takimin maçina karaborsa bilet aldin gittin. Bu islerde parmagin var endisesi hissettirilir en garibanlara bile. “Ne sagciyim ne solcu futbolcuyum futbolcu” deyip sirça kösklerde kitir kitir para yiyip, para basanlar baskina ugrayinca ülkede yasananlara uyandilar. Polis devleti, günaydin efendiler. Kantarin topuzu kaçinca demokrasi aklina geldi futbol tayfasinin. Parayla futbolcu alinir, takim alinir, belki maç kupa sampiyonluk bile alinir ama demokrasi satin alinmaz. Bir gün herkese lazim olur demokrasi… Siyasi açidan irdelendiginde ise “Birakiniz yapsinlar birakiniz etsinler” zamani vakti geldiginde eden bulur cezasini, keseriz biletleri, basariz dügmeye operasyon baslar. Su zamanlamayi kim ayarliyorsa bravoyu hak ediyor en alasindan. Mecliste yemin boykotu, meclis boykotu, mazbataya ragmen vekillik icrasina men, kazanilmis vekillige iptal, yeni anayasa yazimi problemi, ara seçim karmasasi, genel baskanlarin senlik yarisi ile kaosa sürüklenen ülke siyasetine rahat bir nefes aldiracak alelacele pisirilmis “futbol kiyameti” sürüldü arenaya. Kiyim kayyum derken futbol kulüpleri de el degistirecek gibi görünüyor… Adam olmak degil adam kalmak önemli elbette. Eger futbolda da kapitale dayali haksiz kazançlar elde edilmis ise, haksiz taçlar takilmis ise elbette hesabi sorulacak ve sorulmali. Ancak takibin çok önceden basladigi ve belgelerin bir bir kayda geçtigi, sorusturmalarin planlandigi gerçegi asikar ise seçim öncesi degil de hemen seçimden sonra, siyasetteki kriz zirve yapinca gündemi degistirecek büyüklükte futbola tokat atilmasi sasirtici bir durum. Bir aldatmaca, bir yalanci serap sunuluyor topluma. Manevi günesleri gölgeleyen bir atmosfer yasatiliyor kamuoyuna. Yarin ya kuyuya sarkitilan kovalar bos çikarsa, doldurulamazsa iadeyi itibari kim saglayacak. Yoksa saibeyi yasallastirma eylemliligi mi tüm bunlar bekleyip görecegiz. Biz bosuna Karsiyakali olmadik iyi biliriz; “Biatler arttikça yollar karanliga açilir…” |
“NE SAGCIYIM NE SOLCU, FUTBOLCUYUM”
“Ne sagciyim ne solcu futbolcuyum futbolcu” demekle de olmuyormus anlasilan…
“Birakiniz yapsinlar birakiniz etsinler” nasil olsa günü saati gelir, ayyuka çikan olaylara bir yaptirim getirilir. Parsa da ak memleket adina toplanir. Dokuz on yildir her alanda hep ayni senaryo. Adi önce kaos olur, futbola balyoz darbesi olur, futbol ergenekonu denilir, birileri çikar gözaltilari içine sindiremez taraftarlik askiyla polis devleti der ve kiyisindan kösesinden spora siyaset bulasir. Ve siyaset el koyar meseleye. Zaten federasyon da özellikle dizayn edilmistir bir kaç gün öncesinden.
Iktidar bir problemi daha çözdü olur, olmayacak fezlekelerin imzacisi bassavci da futbol üzerinden kahramanlasir putlastirilir.
Futbol açisindan ele alindiginda sezonun baslamasina çarçabuk geçecek sayili günler kala, Sampiyonlar Ligi’nin hazirliklari tam baslamisken, maçlar kapidayken dügmeye basilir ve operasyon baslar.
Sampiyonluklarin saibeliligi konusulur, önce Bursa’da patlar ses bombasi geçistirilir, asil bomba patlatilir. Sampiyonluk geri alinir mi, alinmaz milar konusulur konusturulur. Büyük futbol camialari isyan etse de ilahlara kadar uzar sike-pike söylentileri. Milyon dolarlik zararlardan bahsedilir. Flas transferler, küme düsürülmeler, futbolcularin serbest kalacagi, liglerin takim sayilari falan hep gözden geçirilip, tantana malzemesi yapilir. UEFA ve FIFA nezlindeki girisimler ve bu kurumlarin Türkiye’deki bu olaya nasil bakacagi masaya yatirilir.
Her alanda oldugu gibi, Türk futbolunda da yeni ak bir sayfa açilacagi masali gündemi takibe zorlar milleti. Partizanlik ve futbolseverlik ayni potada eritilir. Medya siyasi kisir döngüde eli kolu baglandigindan, körlemesine dalar meseleye. Akli gözünde olanlara manset sürmanset hizmet ederler. Güncel siyaset unutturulsun yeter.
Sayginliklar, statüler, kisilikler zedelenirmis kimsenin umurunda degil. Sözde hukuk isliyor. Gazeteciler, pasalar, içerdeki milletvekilleri simdi de futbol camiasi ve futbolcular. Siradan insana uzayacak bir korku imparatorlugu. Sen taraftari oldugun takimin maçina karaborsa bilet aldin gittin. Bu islerde parmagin var endisesi hissettirilir en garibanlara bile.
“Ne sagciyim ne solcu futbolcuyum futbolcu” deyip sirça kösklerde kitir kitir para yiyip, para basanlar baskina ugrayinca ülkede yasananlara uyandilar. Polis devleti, günaydin efendiler. Kantarin topuzu kaçinca demokrasi aklina geldi futbol tayfasinin. Parayla futbolcu alinir, takim alinir, belki maç kupa sampiyonluk bile alinir ama demokrasi satin alinmaz.
Bir gün herkese lazim olur demokrasi…
Siyasi açidan irdelendiginde ise “Birakiniz yapsinlar birakiniz etsinler” zamani vakti geldiginde eden bulur cezasini, keseriz biletleri, basariz dügmeye operasyon baslar. Su zamanlamayi kim ayarliyorsa bravoyu hak ediyor en alasindan.
Mecliste yemin boykotu, meclis boykotu, mazbataya ragmen vekillik icrasina men, kazanilmis vekillige iptal, yeni anayasa yazimi problemi, ara seçim karmasasi, genel baskanlarin senlik yarisi ile kaosa sürüklenen ülke siyasetine rahat bir nefes aldiracak alelacele pisirilmis “futbol kiyameti” sürüldü arenaya.
Kiyim kayyum derken futbol kulüpleri de el degistirecek gibi görünüyor…
Adam olmak degil adam kalmak önemli elbette. Eger futbolda da kapitale dayali haksiz kazançlar elde edilmis ise, haksiz taçlar takilmis ise elbette hesabi sorulacak ve sorulmali.
Ancak takibin çok önceden basladigi ve belgelerin bir bir kayda geçtigi, sorusturmalarin planlandigi gerçegi asikar ise seçim öncesi degil de hemen seçimden sonra, siyasetteki kriz zirve yapinca gündemi degistirecek büyüklükte futbola tokat atilmasi sasirtici bir durum. Bir aldatmaca, bir yalanci serap sunuluyor topluma. Manevi günesleri gölgeleyen bir atmosfer yasatiliyor kamuoyuna.
Yarin ya kuyuya sarkitilan kovalar bos çikarsa, doldurulamazsa iadeyi itibari kim saglayacak. Yoksa saibeyi yasallastirma eylemliligi mi tüm bunlar bekleyip görecegiz.
Biz bosuna Karsiyakali olmadik iyi biliriz; “Biatler arttikça yollar karanliga açilir…”