Son 10 yildir yurt içi ve yurt disi birçok seyahatim oldu, seyahatlerim kah is amaçli kah ise de sosyal ve kültürel amaçli idi, bütün bunlarin bu zaman kadar almis oldugum egitime ve hayat tecrübeme katkisi saymakla bitmez ancak ben bu tecrübelerimi bundan böyle makalelerime yansitma karari aldim.
Degerli okurlarim 1994 yilindan ilk makalemi o dönem haftalik yayinlanan Hürses gazetesinde yazdim o gün bu gündür yazdigim her makalenin bir yarari olsun ve topluma bu yolla nasil faydali olabilirim düsüncesi içindeyim son günlerin moda tabirlerinden “Essek Ölür Kalir Semeri, Insan ölür kalir Eseri” düsturu ile yoluma devam etmeye çalisiyorum.
Bu uzun giristen sonra konuma dönmek istiyorum aslinda bu makaleyi yazmaya 10 gün önce basladim ancak ani çikan iki seyahat yazimi 3 taksitte bitirmeme yol açti. Seyahatlerin bittimi diye sorarsaniz bitmedi ama ben bu makaleyi 11.900 metrede uçakta 3 saatlik Almanya seyahatinde bitirdim. Tabi bu seyahatlerde edindigim izlenimlerde makaleme katki yapti söyle ki; Bundan 10 yil önce birkaç kez görev geregi ve seyahat amaçli gittigim Adana bugün bambaska bir il olmus adeta güneyin metropolüne dönüsmüs sanayi ve tarimin iç içe girdigi kalkinmis ve 1.700 milyon nüfusa ulasmis bir kent olmus. Oradan yine kara yolu ile Hatay’a seyahat ettim yine Hatay da kiskanacak kadar gelismis ve gerçekten bazi alanlarda epeyce yol kat etmis simdi bu illeri yakindan inceledigimizde mesela Adana 5 dönemdir ayni belediye baskani tarafindan yönetiliyor, Hatay 2 dönedir ayni belediye baskani tarafindan yönetiliyor bunlar çok büyük etken sehirler için yeni gelen belediye baskani sehrin yönetimine adapte olana kadar zaten dönemini sona erdiriyor, arkasindan gelende alisana kadar onun döneminde sona eriyor bu sebeple sehirlere belediye baskani olanlarin en az 3 dönem kazandigi sehri yönetme iddiasi olmali aksi halde Giresun ve ayarindaki sehirlerin kaderi asla degismeyecektir.
Ben Adana, Hatay seyahatine isadami Fatih Gönülkirmaz ile gittim kendisine ait Çanakkale ve Çorluda perakende ayakkabi satis magazalarina mal almaya gittik,Hatay da saskinligimi anlatamam ayakkabi imalatinda nerdeyse Istanbul’a kafa tutacak kadar ileri gitmis ve bizim gibi ülkenin çesitli illerinden ayakkabi almak üzere Hatay’a gelenler otelleri ve lokantalari doldurmus herkes siparislerini veriyor ve Hatay esnafinin yüzü gülüyor kriz onlari gerçekten teget geçiyor .
Tabi bu yazimi okuyanlar belki diyeceklerdir ki Giresun ile ne alaka degerli okurlarim yillar yili göç vermis o göç nedeniyle suanda Istanbul da yasayan bir kardesiniz olarak ilimizin ileri gelenlerine buradan bir çagrida bulunmak istiyorum acil bir toplanti ile kalkinmaya nereden baslayacagimiza karar vermeliyiz bu toplantida iktidar,muhalefet ilimizde dili dönen kim varsa herkes dinlenmeli yukarida saydigim iller bizden en az kirk yil önde bizde artik vakit geçirmeden bu ise el atmali ve bir sonuca ulastirmaliyiz,sadece Istanbul da resmi verilere göre alti yüz bin gayri resmi rakamlara göre ise 1 milyon Giresunlu yasiyor.
Dahasi yurtdisi ve diger metropol illerde hesaplaninca bu 2 milyonu geçiyor halada göç vermeye devam ediyoruz emegimizi,gücümüzü ve bilgimizi kendimize degil bizi idare eden baska sehirlere kullaniyoruz bu Giresun ve onun ayarindaki iller için gelecekte çok büyük sorun olacaktir.
Artik sapkamizi önümüze koyup düsünmek zamanidir acilen bir on yillik plan yapip Giresun un gelismisligine ve gelecegine karar vermeliyiz marka degerlerimiz tespit edip bunlara azami degeri vermeliyiz mesela Giresunspor,Giresun Üniversitesi,Girsan Silah Fabrikasi,Hekim Süt,Fresa gibi yoksa yazimada baslik olan nedene ulasmadan hiçbir seyi elde edemezsiniz önce nedene ulasmaliyiz hiçbir sey tesadüf degildir.
08 Kasim 2009 Köln/Almanya’dan Selamlar