Saadet Partisi (SP) Giresun İl Başkanı Süleyman Tekbaş bir basın açıklaması düzenleyerek Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul Kazlıçeşme mitinginde “Saadet Partisi içindekiler de siyasi rant diyor, Yazıklar olsun” sözlerine sert tepki gösterdi.
Basın açıklamasında; Başbakan Erdoğan’ı, Olayları bitirmeye değil, uzatmaya çalışmakla suçlayarak, “Sayın Başbakanın, son iki mitingindeki tavrı, tarzı, konuşması bunun en büyük göstergesidir. Evet, bir kere daha söylüyoruz; Maalesef Başbakan, bu tavrıyla toplumu kamplaştırarak siyasi rant elde etmeye çalışıyor” dedi. Erdoğan’ın tavrını, “ABD eski başkanı Bush’un Irak işgali esnasındaki “ya bendensin yâda karşımdasın” tavrına” benzeten SP Giresun İl Başkanı Süleyman Tekbaş, “Bu tavır akli selim tavrı değildir, bu tavır sükûnet tavrı değildir. Bu tavır devlet adamı tavrı değildir. Bu tavır olayları sürdürme gayretinin ve rant hesabının ifadesidir” şeklinde konuştu.
“Biz Saadet Partisi olarak Gezi Parkı olaylarının başladığı ilk günden itibaren, hem iktidara, hem de muhalefete, yangına körükle gitmemelerini, parti menfaatlerini değil, ülke menfaatlerini ön planda tutmalarını tavsiye ettik. “Türkiye Bir inatlaşmanın kurbanı edilmemelidir. İnatlaşma, kamplaşma kimseye fayda sağlamaz” dedik. “Anarşiden adalet doğmaz. Haksızlıklarla mücadele vurarak, kırarak yapılmaz” dedik. “Çevremizin yangın yerine döndüğü, Suriye’deki ateşin kapımıza dayandığı bir ortamda ihtiyacımız olan şey, kamplaşmak, kutuplaşmak değil birbirimizi anlamaya çalışmaktır” dedik. “İktidarın; “güç bende istediğimi yaparım” demesi ne kadar yanlışsa, Marjinal grupların ortalığı savaş alanına dönüştürmesi de o kadar yanlıştır” dedik. “Milli iradeye saygı meydanları doldurmakla değil, milli iradeye uygun olarak az konuşup çok iş yapmakla olur” dedik. Ama Sayın Başbakan’ın konuşmasından anlıyoruz ki, dediklerimiz bir kulağından girip öbür kulağından çıkmış.”
“Bu mitingler yangına körükle gitmektir, taksimi, yanlışı tahriktir, yanlışı tahrikte yanlıştır. Tansiyonu düşürmek, yönetim erkini elinde bulunduranların soğukkanlı davranması ile mümkündür” diyen Tekbaş “Sayın Başbakan Kazlıçeşme konuşmasında, mitinge destek vermediği için “Yazıklar olsun” diyerek Saadet Partilileri suçluyor. Oysa bizim geçmişimizi en iyi Sayın Erdoğan bilir. Biz, dört partisi kapatıldığı halde, tek bir taş atmayanlarız. Biz Birilerinin gönlünü hoş etmek için değil, millete hizmet etmek ve Allah’ın rızasını kazanmak için siyaset yapanlarız.
Hayra motor, şerre fren olmayı temel ilke sayanlarız. Milli Görüşçüler bundan önce olduğu gibi bundan sonra da milletimizi kamplaştıracak, toplumda nifak oluşturacak hiç bir adımın içinde olmayacaktır. Bu böyle bilinsin” şeklinde konuştu.
Başbakan Erdoğan ve yardımcılarının çeşitli televizyon konuşmalarında Gezi Parkı tartışmaları ve Partisi’nin yaptığı mitingleri “Bu aynı zamanda seçim startıdır” şeklindeki açıklamalarına rağmen Saadet Partisi’nin de bu açıklamalar ve gelişmeler üzerine Erdoğan’ın tutumunu “Siyasi rant olarak” değerlendirmesine, Kazlıçeşme mitinginde “Yazıklar olsun” tepkisi vermesine ise, Saadet Partisi iktidarın 10 yıllık icraatlarındaki temel icraatlarına yönelik sekiz maddede “Yazıklar Olsun” başlığı ile Başbakan Erdoğan’a şu şekilde tepki gösterdi:
“SAYIN BAŞBAKAN ASIL KİME YAZIKLAR OLSUN DENİR BİLİYOR MUSUNUZ?
Yazıklar olsun,
10 yıllık iktidarında faiz lobilerine 600 milyar dolar ödeme yapıp ta, bu gün faiz lobisinden şikâyet edenlere.
Yazıklar olsun,
IMF’ye borcumuz bitti diyerek ülkenin borcunun bittiği havasını oluşturarak milleti yanıltıp, 10 yıllık iktidarında ülkenin borcunu 217 milyar dolardan 600 milyar dolara çıkaranlara.
Yazıklar olsun,
Irkçı emperyalizmin istek ve arzularına uygun olarak, Türkiye’nin hava ve deniz limanlarını Amerikan ve diğer işgal askerlerine kullandırtanlara, Irak’ta milyonlarca Müslümanın katline sebebiyet vermek suretiyle ortak olanlara,
Yazıklar olsun
Yine ırakta Müslüman kadınların namusunu iffetini kirleten alçaklara sözüm ona cesur ve yürekli sıfatı atfederek dua edenlere
Yazıklar olsun
Yazıklar olsun İsrail ve Amerika’nın isteği ve arzusu doğrultusunda hareket edip, Suriye’de uzun yıllar sürecek kardeş kavgasına sebebiyet verenlere.
Yazıklar olsun
Sırf İsrail istemiyor diye toplanan yardımları, çaresiz, mağdur yardıma muhtaç Gazze halkına ve temsilcilerine gerektiği şekilde ulaştırmayıp, bu paraları bankada faize yatıranlara.
Yazıklar olsun,
Avrupa’nın peşine takılıp, hatta Avrupa Birliği Bakanlığı kurup, sonra Avrupa’dan şikayet edenlere…
Yazıklar olsun, yazıklar olsun, yazıklar olsun…”