GÜNCEL

SEREFLI BERABERLIKLER DEVRI…

SEREFLI BERABERLIKLER DEVRI…

Milli maç bir günlügüne de olsa bizi on iki haziran seçiminden kopardi. Kopardi koparmasina da baska seçimlerin içine itti. Her seyiyle anahtar bir maçti, kilidi açamadik. Kötü futbol sürdü, küçük kiyamet koptu ve serefli beraberliklere dönüs sinyalini verdik.


Yüregiyle oynayanlar vardi elbette ama yüregiyle yönetenler yoktu kenarda. Hocalarindan federasyon baskanina akillarda seçim olunca olan Türkiye’ye oldu. Yenilmeye ramak kala hop oturdu hop kalkti maçi izleyen futbolseverler. Kendinden teknik kapasite ve kalite olarak çok düsük bir ekibe karsi alinan beraberlige 2012 Avrupa umutlarinin eylüle kadar devamini sagladigi için maalesef sevindik. Son çeyrekte penaltiyi göge sallayan Benelükslüye duaci olduk kireç noktaya gelirken. Yani maç keyfi yasayalim, sevinelim su seçim mitinglerini propagandalarini bir kenara atalim derken baska seçimlerin içinde bulduk kendimizi.


Kadro seçimi veya seçilemeyisi basta olmak üzere, ulusal takim direktörünün aklini kurcalayan gelecegine yönelik seçimi, futbolcularin transfer yapacagi takimlari seçimi, futbol federasyonu seçimleri, Ülkedeki seçim maça gölgesini düsürdü. Kimse risk almadi, isi oluruna en kolayina bagladilar ve serefli beraberlik geldi.


Zafer dualariyla maç kazanilamayacagi ortaya çiktigi gibi, bu federasyon ve yabanci teknik direktörle basari saglanamayacagi da alenen belli oldu. Bu teknik direktörü suçlamak da yanlis ve yersiz. Adamin bize gelisi muamma, durusu geldiginden bu yana titrek ve igreti, gidisi de muamma olacak elbette. Ruslarin basinda iken bizde kontratliydi, simdi bizde kontratli bir Ingiliz-Rus ortakligiyla flörtte veya isin basinda. Kariyeri boyunca hiçbir ekipte bir yildan fazla kalmayan bir teknik direktörden söz ediyoruz. Böylece en çok kazanan konumunu yillardir sürdüren piyasa yapmayi iyi bilen bir kurnaz var karsimizda. Acemiligini de gördük ustaligini da. Çok kolay çikilacak bir grupta umut tazelemesi yoluyla ilerliyoruz. Belki sampiyona disi kalacagiz; Allah korusun ama bu Benelükslü gizliden gizliye kaçmayi kafasina koymus. Kendisini sporda futbola endekslemis koskoca bir ülke ile oyun oynamaya çalisan bu adam kendisi gitmese de derhal gönderilmelidir deniliyorsa bu istek haksiz da sayilmaz. Basarisiz oldugu için degil ayak oyunlari yaptigi için. Gitsin Ingiliz-Rus ortakligina danismanlik yapsin. Federasyon baskani da onunla birlikte Avrupaya açilsin biraksin baskanligi, UEFA’daki hemserimizin yerine hazirlansin.


Tabii bunlar normal sonuçlar. Siz açiktan açiga taraf tutup, futbola siyaset bulastirirsaniz, bütün spor federasyonlarinda futbol dahil adam kayirarak baskan seçtirirseniz, futbol kulübü baskanliklarina el atarsaniz, kulüpleri stad, vergi, borç, yardim deyip oy kiskacina alirsaniz, idare yetenegi olmayan herkese spordan ulufelik ve makam dagitirsaniz; siyasetin atesi harlanir belki ama sporun ve futbolun atesi söner.


Velhasil bu milletin yüzü her konuda oldugu gibi futbolda da gülmez, sampiyonalara her defasinda tik nefes zor bir hal katiliriz, küçük seylerle mutlu olmaya bakariz. Kizil seytanlar on yilin firsatini teper, biz on yillar gerisinde bir futbol mantigiyla Çanakkale geçilmezi oynariz. Az kalsin kale düsecekti bu sefer futbolun tanrilari korudu, acidilar bu garip millete.


Çözülemeyecek problem yoktur; bu milli teknik direktör yenilenir, futbol federasyonu yenilenir, vekiller, bakanlar, basbakanlar yenilenir, belediye baskanlari, cumhurbaskani yenilenir, futbol kulüpleri yenilenir, futbol milli takimi yenilenir ve o zaman herkesi yener, Brezilyayi da dünyayi da yener…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.