SİYASET

Yeni anayasanın hazırlanmasında 100 maddelik teklif metniyle hazırdır

Devlet Bahçeli: Yeni anayasanın hazırlanmasında 100 maddelik teklif metniyle hazırdır

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, MHP Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) toplantısında gündeme dair açıklamalarda bulundu.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin konuşmasında önce çıkan başlıklar şöyle;

“Bu kutlu çatı altında yeni bir yasama yılına yüreklerimizin toplu vuruşuyla, ilkeli siyasetimizin onurlu duruşuyla girmiş bulunuyoruz.

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 28’inci Yasama Dönemi 2’inci Yasama Yılının ilk grup toplantısına başlarken hepinizi en kalbi duygularımla, hürmet ve muhabbetle selamlıyorum.

1 Ekim 2023 tarihinden itibaren başlayan yeni yasama yılının aziz milletimize, siyasi partilerimize, demokrasimize ve siz değerli milletvekili arkadaşlarıma hayırlı uğurlu olmasını Allah’tan niyaz ediyor, bilhassa hepinize başarılar diliyorum.

Cumhur İttifakı, Türkiye Cumhuriyeti’nin gelecek yüzü, yeni yüzyılın, yeni bir diriliş ve yükseliş gayesinin mihmandarı ve mimarbaşıdır.

Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı var olduğu sürece “Lider Ülke Türkiye” hedefi, “Türk ve Türkiye Yüzyılı” vizyonu Allah’ın izniyle gerçekleşecektir.

Türkiye’nin temel ve öncelikli meselelerinin köklü çözümlerle buluşturulması hususunda bundan sonra da her çabayı gösterecek, her çalışmayı yapacak yine Cumhur İttifakı olacak ve mutlaka da muvaffak olacaktır.

Türkiye’nin ne geçmişinde ne de geleceğinde zillete yer yoktur, geçit yoktur, geçiş yoktur.

Koltuk ve çıkar kavgalarıyla siyasi ahlak kaybının dibini boylayanlarda zaten umut yoktur.

Terör örgütleriyle can ciğer kuzu sarması olanlara kanacak bir Allah’ın kulu da artık kalmamıştır.

“Terörle huzur, terörle güvenlik, terörle insanlık arasında ikinci bir seçenek yoktur”

Terörle mücadeleyi mutlak bir başarıyla sonuçlandırıp bu kanlı döngüyü milletimizin ve ülkemizin gündeminden tamamıyla çıkarmaktır.

Bildiğiniz gibi, 1 Ekim 2023 tarihinde, yani Meclis’in açıldığı gün, Kızılay’da bulunan Emniyet Genel Müdürlüğü ve İçişleri Bakanlığı binalarının önüne kadar gelen teröristler bombalı saldırı girişiminde bulunmuşlardır.

Bu hain saldırıda iki polisimiz yaralanmış, iki terörist imha olmuştur.

Kahraman polislerimize, mesai arkadaşlarına ve aziz milletimize bir kez daha geçmiş olsun dileklerimi bildiriyorum.

Bölücü teröristlerin Kayseri’de şehit edip otomobilini gasp ettikleri Veteriner Teknikeri Mikail Bozlağan kardeşimize de Cenab-ı Allah’tan rahmetler niyaz ediyor, ailesine başsağlığı diliyorum.

Terörü bütün inancımla lanetliyorum.

Bu kanlı eylemi, “PKK’nın Ölümsüzler Taburu” isimli şerefsiz bir aparatının gerçekleştirdiği belli olmuştur.

Terörün sonuç alması, Türkiye’ye geri adım attırması, haklı mücadeleyi sekteye uğratması asla, kata mümkün değildir.

Bu haşaratların, bu insanlık defolarının, bu soysuzların inşallah kökü kurutulacaktır.

Terörle huzur, terörle güvenlik, terörle insanlık arasında ikinci bir seçenek yoktur.

Bölücü terör örgütü karşısında şaibeli ve şüpheli duruş sergileyen, canilere sahip çıkan veya onlardan medet uman kim varsa, durumunu tekrar gözden geçirmeli, hıyanetle çakışan yollarını derhal ve önşartsız ayırmalıdır.

Elbette 1 Ekim tarihli terör saldırısının önü ve arkası süratle aydınlatılacak, teröristlerin Kayseri’den Ankara’ya nasıl geldikleri, yardım ve yataklığın kimler tarafından yapıldığı açıklığa kavuşacaktır.

Esasen 1 Ekim saldırısı Türkiye’ye karşı yapılmıştır.

Bu saldırıdan hemen sonra sosyal medyadan İçişleri Bakanlığı ekseninde maksatlı tartışmaların körüklenmesi, eski ve yeni bakanlar arasında fitne ve fesat üretiminin tahrik edilmesi Türkiye düşmanlarının değirmenine su taşıyan arsızlık ve ahlaksızlıktır.

Tescilli FETÖ’cülerin özellikle Sayın Süleyman Soylu’ya iftira kuyruğuna girmeleri, bazılarının da görevdeki İçişleri Bakanı’nı kötülemeleri ülkemize kurulan zaman ayarlı bir tuzaktır.

Üstelik emniyet teşkilatında tecrübeyle ve kahramanca görev yapan, fakat bir sebepten dolayı görevden alınan bazı isimler etrafında dedikodu kampanyasına tevessül edilmesi asla doğru ve hakkaniyetli bir uygulama da değildir.

Terörle mücadeleyi cesaretle ve inanmışlıkla icra eden kamu görevlilerimizin itibarlarıyla ve mesleki onurlarıyla oynanması çok tehlikeli sonuçlara sebebiyet verecektir.

Bu vatan için kim canını ortaya koyar diye sorulduğunda; sağına, soluna bakmadan, arkasını önünü kollamadan ben varım diyen vatan evlatlarına sahip çıkmak, üstlendikleri makam ve görevlerinde sabit tutmak milli güvenliğimizin kaçınılmaz bir gereğidir.

Nefisleri ve ertelenmiş hesapları çatıştırarak devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü muhafaza etmek çok zordur.

15 Temmuz FETÖ darbe teşebbüsünden sonra vatana ve millete fedakarlıkla hizmet eden evlatlarımızı darıltırsak, incitirsek, kırıp küstürürsek, Allah muhafaza, günü geldiğinde, ihtiyaç hasıl olduğunda sonu şehadet veya gazilik olan şanlı bir mücadele esnasında arasak bile hiç kimseyi bulamayız.

Devlet yönetiminde duygusallık olmaz.

Devlet yönetiminde ihmal olmaz.

Devlet yönetiminde kahramana mükafat, haine cezadan başka bir şey olamaz.

Terörle mücadelede deneyim kazanmış, ahlaken ve vicdanen milletine kendisini vakfetmiş kim varsa başımızın tacıdır, onların üzülmesi ve dışlanması çok sakıncalıdır.

“Artık vakit gelmiştir”

Yeni, demokratik, kapsayıcı, mutabakata dayalı, milletimizin beklentilerine uygun, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin doğasıyla uyumlu, yeniçağı kavrayan, Türk ve Türkiye Yüzyılının hukuki altyapısını kuran bir anayasayı ülkemize kazandırmaktır.

Milliyetçi Hareket Partisi yeni anayasanın hazırlanmasında 100 maddelik teklif metniyle hazırdır.

Toplumun her kesimi bu sürecin içinde olmalıdır.

TBMM’nde temsil edilen siyasi partiler sorumluluktan kaçmak yerine, milletimizin taleplerine müzahir, yapıcı ve destekleyici tavır ve tutum içinde hareket etmelidir.

Darbe anayasası Türkiye’ye layık değildir.

Artık vakit gelmiştir.

Kılıçdaroğlu’nun tek adamla anayasa olmaz çıkışı aymazlıktır, akılsızlıktır, ayıptır.

Kaldı ki Türkiye’de tek adam sistemi falan diye bir şey yoktur.

Bu uydurmanın anayasa hazırlığını istismar etmek ve minder dışına çıkmak için kullanıldığı açıktır.

Türkiye Cumhuriyeti’nin 100’üncü yıldönümünü yeni bir anayasayla taçlandırmak hem Milliyetçi Hareket Partisi hem de Cumhur İttifakı için ortak hedeftir.

“Yeni yüzyılın ruhu”

Adaletten sanata, sanayiden eğitime, ulaştırmadan sağlığa, spordan kültürel hayata, tarımdan teknolojiye, çevre ve iklim değişikliğinden kentsel dönüşüme, diplomasiden turizme, ekonomiden siyasete varıncaya kadar her alanda yeni yüzyılın ruhunu kavrayan ve aslında devam eden yapısal dönüşüm hamlesini hızlandıran, önümüzdeki yüzyılı Türkçe kuşatan bir milli stratejiyi el birliğiyle oluşturup olgunlaştırmaktır.

“Milliyetçi Hareket Partisi 31 Mart 2024 seçimlerine heyecan ve inanmışlıkla hazırlanmaktadır.”

17 Mart 2024 tarihinde yapmayı planladığımız 14’üncü Olağan Büyük Kurultayımızla, 31 Mart 2024 tarihinde gerçekleşecek olan Mahalli İdareler Genel Seçimidir.

Milliyetçi Hareket Partisi olarak il ve ilçe kongrelerimizi büyük oranda tamamlayarak 14’üncü Büyük Kurultayımıza hazır hale geldik.

Kongrelerimiz gayet huzurlu, sağduyulu, disiplinli, dengeli, katılım düzeyi yüksek, kardeşlik ve dava arkadaşlığı hukukuyla yapılmıştır.

Bu vesileyle başta Teşkilat İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcımız olmak üzere, demokratik süreç içinde emeği geçen her arkadaşıma teşekkür ediyor, seçilen il ve ilçe başkanlarımızla yönetim kurullarını kutluyorum.

Yerelde iktidar, ülkede istikrar için diyar diyar Anadolu diyoruz.

Ayırmadan, ayrıştırmadan diyar diyar Anadolu diyoruz.

Aklın yolu bir, genelden yerele birlik, ülkede yönetimde dirlik için Cumhur İttifakı’yla yürüyoruz.

Merkezden yerele istikrarı bozmadan, umuda doğru yürümek için milletimizle gönül birliği yapıyoruz.

İstikrar ve hizmet için, uyumlu yönetimle umutlu geleceğe ulaşmak için 31 Mart 2024’te zilletin kalan izlerini de silmek için serdengeçti bir yürekle çalışmanın azmindeyiz.

Yönetimde istikrar, daha güçlü istikbal için çare Cumhur İttifakı’dır.

Türkiye’nin yürütme ile yasama yapısı arasında tam bir dengenin tesisiyle birlikte,

Cumhuriyet’in 110’uncu yıldönümü olan 2033’te temel meselelerini çözmüş,

İstanbul’un fethinin de 600’üncü yıldönümü olan 2053’de Süper Güç seviyesine tırmanmış bir Türkiye hedefimizdir.

Yaparsa Cumhur İttifakı yapacaktır.

“Hep Birlikte Türkiye” inancıyla başaracak olan Cumhur İttifakı’dır.

Son olarak diyeceğim şudur: FETÖ’cüler Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne ümit bağlamasın, siyasi figüranlarına güvenmesin, film festivallerinde dönen dolaplara aldanmasın; biz 15 Temmuz’u unutmadık, 254 şehidimizi unutmadık, gazilerimizi unutmadık, tepemizden yağan bombaları unutmadık, üzerimize sürülen tankları unutmadık, herkes bilsin ki unutursak kanımız kurusun, unutursak gök girsin kızıl çıksın.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.