YÖK ten “rektörlük seçimlerine” iliskin yapilan açiklamada, “YÖK Genel Kurulu ndaki aday belirlemeye yönelik oylama süreci en az üniversitelerdeki ögretim üyelerinin yaptigi oylama ve seçim süreci kadar objektif, serbest irade ürünü ve saygi gösterilmeye layiktir” denildi.
Marmara Üniversitesi ndeki seçimde en fazla oy alan Prof. Dr. Necla Pur un Cumhurbaskani na gönderilen listede ilk sirada yer almamasi ve Giresun Üniversitesinde yapilan seçimlerde en fazla oy alan iki rektör adayinin elenerek iki oy alan ögretim üyesinin listeye konulmasindan rahatsiz olan Cumhurbaskani Gül, Nijerya gezisi öncesinde konuyla ilgili YÖK ten izahat istedigini söylemisti.
Bunun üzerine YÖK ten yapilan açiklamada, YÖK Genel Kurulu nun 1 Temmuz 2010 tarihli toplantisindaki, ilgili mevzuat çerçevesinde Cumhurbaskanligina sunulmak üzere bazi üniversitelerin adaylarinin belirlendigi hatirlatilarak, bu konuda basinda yer alan haberlerin ve yorumlarin gerçegi yansitmadigi belirtildi.
2547 sayili Yüksekögretim Kanunu nun 13. maddesinde, devlet üniversitelerindeki rektör adayi seçimlerinde en çok oy alan 6 kisinin aday olarak seçilmis sayilacagi belirtilerek, bunlardan YÖK Genel Kurulu nun seçecegi 3 kisinin atanmak üzere Cumhurbaskanligina sunulacagi kuralinin getirildigi animsatildi.
Kanunun bu hükmüne göre, rektör seçiminin, üniversite ögretim üyelerince 6 aday adayinin seçilmesi, aday adaylari arasindan 3 kisinin YÖK Genel Kurulunca seçilmesi ve Cumhurbaskanina isimleri sunulan 3 adaydan birisinin rektör olarak atanmasi olmak üzere, üç asamali bir süreç sonunda gerçeklestigi kaydedildi.
Bu asamalardan ikincisi olan YÖK Genel Kurulunca rektör adaylarinin belirlenmesinde uygulanacak usul ve esaslarin Yüksekögretim Kurulu Teskilat ve Çalisma Usulleri Yönetmeligi nin 42. maddesinde belirlendigi ifade edilerek, söyle denildi:
“Buna göre, Cumhurbaskanligina arz edilmek üzere, birinci, ikinci ve üçüncü siradaki adaylari belirlemek amaciyla Genel Kurul da ayri ayri gizli oyla seçim yapilmaktadir. Birinci siradaki adayin belirlenmesi için yapilan gizli oylamada en az salt çogunlugun saglanmasi gerekmektedir. Müteakiben yukaridaki usulle kalan bos aday arasindan ikinci siradaki adayin seçimi, son olarak kalan dört aday arasindan da üçüncü siradaki adayin seçimi yapilmakta ve bu suretle seçilen üç adayin adlari öz geçmisleriyle birlikte Cumhurbaskanligina arz edilmektedir.
ilgili düzenlemeler ve bu düzenlemelere dayali olarak gerçeklestirilen uygulamalar dikkate alindiginda, üniversitelerde yapilan seçim sonuçlarinin yok sayildigi ve ögretim üyelerinin demokratik haklarinin bir tezahürü olarak kullandiklari oylarina saygi duyulmadiginin iddia edilmesi, Anayasa ve 2547 sayili Yüksekögretim Kanun ile akademik ve idari özerkligi garanti altina alacak sekilde heterojen bir yapida olusturulan YÖK Genel Kurulu üyelerinin ilgili mevzuat uyarinca ve gizli oylama yoluyla yaptiklari oylamaya saygi duyulmamasi gibi bir çeliskiyi açikça ortaya koymaktadir.”
YÖK Genel Kurulu ndaki aday belirlemeye yönelik oylama sürecinin en az üniversitelerdeki ögretim üyelerinin yaptigi oylama ve seçim süreci kadar objektif, serbest irade ürünü ve saygi gösterilmeye layik oldugu vurgulanarak, sunlar kaydedildi:
“Su husus açikça bilinmelidir ki, YÖK Genel Kurulu, Cumhurbaskanina sunulacak üç adayin belirlenmesi sürecinde, adaylarin üniversite ögretim üyelerinden aldiklari oy miktarinin yani sira, diger akademik ölçütleri de gözeterek, cumhurbaskaninin rektör seçme ve atama yetkisinin adil ve hukuka uygun olarak kullanilmasi için gerekli ortami saglama hususunda azami hassasiyeti göstermektedir.
Rektör adaylarinin belirlenmesi sürecinde YÖK Genel Kurulu na mevzuat hükümleri çerçevesinde verilmis yetkinin, Genel Kurul üyelerinin tamamen serbest iradelerini yansitacak sekilde gerçeklestirilen gizli oylama yoluyla kullanilmakta oldugu, bu süreçte yapilan islemlerin siyasi etki altinda kalinarak tesis edildigi yönündeki iddialarin hiçbir sekilde gerçegi yansitmadigi hususu kamuoyuna saygiyla duyurulur.”