Giresun Dernekleri Birliği ve Giresun Federasyonu Kurucu Başkanı Halil Kütük, İstanbul’da Giresunlular’ın nüfus bakımından Sivas ve Kastamonulular’ın andından 3. sırada yer almasına rağmen kurulu bulunan derneklerinin misyonuna uygun faaliyetler gerçekleştiremediğine dikkat çekti.
İstanbul’da bir birinden bağımsız dağınık halde faaliyet gösteren dernekleri bir araya getirdiklerini belirten Kütük “Kurulu derneklerimiz bir araya gelerek, müşterek hareket etme iradesi 1990 yılına dayanır. O zamanlar, Giresun Dernekleri Koordinatörlüğü adı altında bir araya gelen derneklerimiz, Giresun ilimizle ilgili her konuda görüş ve düşüncelerini açık yüreklilikle ifade etmeye başlamıştır. 2007 yılında İstanbul gibi bir metropolde ve benim başkanlığımda başlayan Feshane Giresun Günleri, illerimizin tanıtım faaliyetlerinde, diğer illerimize de rol model oluşturmuştur” dedi.
Giresun’u temsil ettiğini söyleyen kurumların misyonuna uygun faaliyetlerini yerine getirebilmeleri halinde daha güçlü olabileceklerini belirten Kütük “Gönül arzu ederdi ki, Giresun adına kurulu Sivil Toplum Kuruluşlarımız, misyonlarına uygun faaliyetleri ciddiyetle yerine getirselerdi. Bugün bulunduğumuz noktadan çok daha ilerilerde olabilirdik. Maalesef aramızda, sosyal anlamda hiçbir faaliyet yapamadığı, yöneticilerinin bile topluca istifa ettiği halde, varlığını ısrarla devam ettiren kurumlarımız var. Biz, kendi içimizde bu gibi durumlara katlanırız ama bu durum, dışarıdan bakıldığında birlik ve beraberliğimize ciddi zararlar veriyor. Çok parçalı bir durumda olduğumuz imajını oluşturuyor. Bu durum ise yapılacak çalışmalarda, önümüze ciddi engeller çıkarıyor” diye konuştu.
İstanbul’da bulunan nüfus yoğunluğuna göre son yıllarda siyasette de gereken başarıyı gösteremediklerine dikkat çeken Kütük ” Karadeniz Bölgemizde 6 ilin Federasyon Başkanı bir araya gelerek, bir ilçemizden aday olan birini topluca destekleyeceklerini deklare ettiler. seçim sonuçlarına bakıldığında bu beyanların seçim sonuçlarını yansımadığı görüldü. Oysa, 6 Federasyonun desteklediği bir adayın tulum çıkarması gerekirdi. Son on sene içinde, hangi siyasi partide olursa olsun, yıldızı parlayan bir tek hemşehrimiz yok. İnsanlarımız, siyasi partilere girip, sabırla çalışıp, fikir üreterek, proje geliştirerek yukarılara tırmanamıyorlar. seçimlere üç ay kala, hiçbir siyasi çalışmaları olmadığı halde, ‘Ben Belediye Başkanı adayıyım, ben Milletvekili adayıyım’ diye ortaya çıkıyorlar. Tabii ki seçilemiyorlar ve seçimden sonrada ortadan kayboluyorlar. İstanbul gibi bir metropolde, bin bir emekle yapılan etkinliklerde ise sadece horon oynadığımız yanımıza kar olarak kalıyor” ifadelerini kullandı.