Kimileyin, Tuncelili, Izmirli yada Alevi olmadigima sevinirim,oysa bizi ailecek alevi sananlar var,Sanirim köken olarak Sebinkarahisarli olmamizdan kaynaklaniyor bu durum.
Sebinkarahisar Osmanli’nin en büyük illerinden biriymis, Sonra Sivas’a baglaniyor, daha sonra da Giresun’a, Sebinkarahisar saf Türk bölgesi diye bilinir. Sivas katliamindan sonra Aziz Nesin’in “Yari Sivasli sayilirim…” demesinin gerekçesi, Sebinkarahisar’in eskiden Sivas’a bagli olmasindan kaynaklanir. O yüzden ne Sivasliyiz, ne de Giresunluyuz, Sebinkarahisarliyiz derler… Kendime dikkat ettim, ben de hiç Giresunluyum demedim, oysa ne güzel yerler…
Neden sevinirim bunlardan biri olmadigima, çünkü Alevi, Izmirli yada Tuncelili oldugunuz zaman sanki mecburi demokrat olma gibi bir mecburiyetiniz doguyor. Bu gerçekte demokrat olmayanlar için belki iyi bir oyun, ama demokrat olanlari zor durumda birakan bir durum…
Fransa’ya gelmeden önce 4 yil kadar Izmir’de yasadim. Demokrat Izmir diyenlerle tartistim devamli… En büyük savim da Burhan Özfatura’ydi. Onlar da o dönemin ANAP firtinasini söylüyorlardi, oysa Özfatura ikinci kez DYP adina da seçilmisti…
Daha sonraki seçimlerde de Cem Uzan’in partisi en fazla oyu Izmir’den almisti.
Bu arada Cem Boyner’in partisi için de az çaba sarfetmedi Izmir…
Bülent Ecevit’i de iktidara getirdi, Ahmet Piristina haricinde alakasiz insanlari belediye baskani yapti, 8. siradan milletvekili adayi o kadar kazanamayacagina emindi ki, kazandigi haberini mahalle kahvehanesinde aldi…
Ayni Izmir 12 Eylül’ün partisi MDP ve Turgut Sunalp’e de az oy vermedi…
Ayni ölçümü Aleviler için de yapabilirim. Paris’e ilk geldigimde Alevi Dernegi’nden bir arkadasla tartismistik. Sanirim belediye baskanligi seçimleri vardi ve Alevilerin demokratligini tartisiyorduk. Aklimda yanlis kalmadiysa 13’e yakin sehirde Alevi çogunluk vardi ve ben seçimler bitince konusacagimizi söyledim. Seçimler bitti ve AKP hemen hemen bütün belediyeleri sildi süpürdü.
Birakin Alevilerin çogunlukta oldugu sehirleri, yillardir övündügümüz Fatsa var ya Fatsa, belediye baskani AKP’li… Son seçimlere baktigimizda da Tunceli gerçegi ortaya çikiyor, AKP yüzde 23 oy aldi, hem de politikasini degistirmeden, seçimden önce Kürtlere “Istemeyen bu ülkeden gider…” diyerek aldi…
Iste sorun burada ortaya çikiyor, Türkiye’de bir mantelite var, bütün, Izmirliler, Tunceliler ve Aleviler demokrattir diye. Sadece bütün Aleviler demokrat olsa CHP’nin iktidardan inmemesi, sosyalist partilerin ciddi oranda oy almasi gerekiyor, oysa böyle bir durum yok ortada…
Herkesi demokrat sanmanin faturasi da simdi çikiyor ortaya. Kim kalemi eline alsa Izmir’i ve Izmir’in fasistligini yaziyor.
Herhalde Izmir’in demokrat kanadinin MHP’li grubu olacak degiller… Yada AKP’li demokratlar diye bir grup yok Izmir ve Tunceli’de. O grup daha çok Taraf Gazetesi’nde yogunlasmis durumda…
Olan Izmirli, Tuncelili ve Alevi gerçek demokratlara oluyor. Kendilerini nasil savunacaklarini sasiriyorlar, söylene söylene onlar da kendilerini bütün il yada grup olarak demokrat sanmislar… Oysa durumun hiç de öyle olmadigi çok açik…
Bütün bir kitleyi demokrat olarak adlandirmanin acisini Istanbul’da oturanlar, daha çok Anadolu yakasinda, Kadiköy’de oturanlar iyi bilir.
Kadiköy’de ayni bu iller gibi demokrat bilinir, oysa 12 Eylül öncesi adim atamadigimiz bölgeler vardi, oralara gitmek için insanin yasamina susamis olmasi gerekirdi.
Bence Izmiri, Tunceliyi ve Alevileri tartisirken bunlari göz önünde bulundurmak gerekiyor, daha çok da kendilerinin…