Giresun’da 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Uluslararası Dayanışma Günü nedeniyle siyasi partiler ve sivil toplum örgütleri mesajları;
Bugün “25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Uluslararası Dayanışma Günü”!
Biz AKKADINLAR olarak aşağıdaki çağrımızı sadece kadınlara değil, insanlıktan bir nebze nasibini almış herkese yapmak üzere, 81 ilimizde eşzamanlı olarak toplanmış bulunmaktayız.
Bizler AKPARTİ’nin 5 milyona yaklaşmış kadın üyesi adına, genel geçer cümleleri kurmak ve “dostlar alışverişte gözüksün” misali buluşmalar için toplanmadık.
Dünyada “KADIN” ve “ŞİDDET” kelimelerini kullanarak oluşturulmuş cümleler ile, ülkemizde ya da yurtdışında siyasi istismar yapanlar gibi üstünlük taslamak için de toplanmadık.
Sadece kendi rahatlığını ve konforunu düşünüp, her fırsatta sahte gözyaşları dökenler gibi olmak için de burada değiliz.
17 yılı aşkın iktidarımızda, her daim ortaya koyduğumuz samimiyet ve sorumluluk bilincimizle bu derinden kanayan yaraya derman olmaya çalıştık.
“Kadınlara Karşı Ayrımcılık Irkçılıktan Beterdir” diyen Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve değerli hanımefendinin, her platformda göstermiş oldukları samimi duyarlılıkları milletimizin malumlarıdır. Yıllardır sürdürdükleri kapsamlı mücadeleler ile kadına ve aslında insana yakışır hak ve adaletin tesisinde büyük kazanımlar elde edilmiştir.
Bu dönem içinde, gerek partimiz gerekse kurulan tüm hükümetlerimiz ve özellikle de kadından sorumlu bakanlarımızın tavizsiz mücadeleleri ve saygın çabaları apaçık ortadadır. Bugüne kadar kadınların yaşadığı sorunlarla ilgili yapılmış yasal düzenlemelerle kadınlarımızın ekonomi, siyaset, bilim ve eğitimde güçlendirilmesine önemli katkılar sağlanmıştır.
Hal böyle iken her “kadın” konusu gündeme geldiğinde veya acı bir hadise yaşandığında devletimizle dayanışma yerine bir takım çevrelerin, bu meseleyi istismar etmeleri, kendi çirkin siyasetlerine malzeme yapmaları da bir başka hakikattir.
Dolayısıyla biz bugün öncelikle herkesi genel geçer açıklamalar yapmak yerine SAMİMİYETE davet ediyoruz.
Yaşanan acıların, ilkelliklerin, cehaletin yurdumuzda ve dünyanın her yerinde son bulması için kadınlar ve erkekler olarak, hep birlikte gerçek anlamda bir dayanışmaya davet ediyoruz.
Laf ola beri gele türden açıklamalardan bıktık. Bir annenin, bir genç kızın ya da sadece bir insan olarak, yaşama savaşı veren mazlum bir kadının, köşesinde Allah’a yakarırken, bir başkasından yardım dahi alamadan can vermesi hiçbir siyasete malzeme yapılamaz.
Sözkonusu bir insanın yaşamı olduğunda, siyaset dahil her şey ayaklarımızın altındadır.
Biz AKPARTİ’li kadınlar olarak önce İNSANIZ, sonra KADINIZ.
Dünyadaki hiçbir kazanım, güç veya makam bir kadının yaşam hakkından daha değerli olamaz.
Bugün gerçekten bir dayanışma günü ise, başta HDP Diyarbakır İl başkanlığı önünde yavrularına kavuşma acısıyla gözyaşı döken analarımızın haykırışlarına kulak verilmelidir.
Her türlü terör örgütü lanetlenerek, annelerimizin taleplerinin karşılanması için dürüstçe somut adımların atılmalıdır.
Gerçekten dayanışma günü ise, sokakta yürüyen tüm kadınların kılık ve kıyafetine bakılmaksızın, yaşam tercihini veya inancını öne çıkarmadan, tüm siyasi partiler tutarlı ve ortak tavır içinde olmalıdır.
Bugün kadına şiddet konusunda dayanışma mesajı verilecekse, öncelikli olarak bir grup başkan vekili, partisinden olmayan kadın grup başkan vekiline haddini bildirme hadsizliği gösterdiğinde, bizzat kendi partisinin binlerce kadın üyesi tepki vermelidir.
Başta Avrupa ülkeleri olmak üzere, yeryüzünde sözde gelişmiş topluluklar kendi ülkelerindeki islamofobya örneklerine, inanç ve yaşam özgürlüklerine ilişkin saldırılara karşı durmalıdır.
Ülkemizde 6 milyona yaklaşan her dinden ve Irktan gelmiş mültecilere ve özellikle de Suriyelilere gösterilen insani duruşu görülmeli ve takdir edilmelidir.
Bu samimiyeti göstermeksizin, münferit hadiseleri Türkiye’deki iktidarı, lideri veya dolaylı olarak milletimizi rencide etmek, aşağılamak ve siyasal bir fırsata dönüştürmek isteyenlere karşı dün olduğu gibi, bugün de SESSİZ KALMAYACAĞIZ.
Dünyanın bir düzen içinde gidebilmesi için her meselenin belli bir adalet ve hakkaniyet içinde yürütülmesi gerekmektedir.
Şiddetin dini, inancı, kültürü veya milliyeti olmaz.
Katliam her yerde katliamdır, kimse savunamaz ve sonuna kadar da katiller ile mücadele şarttır. “Zalimin zulmü varsa, mazlumun da Allah’ı vardır.” Sözüne uygun olarak biz AKKADINLAR, yeryüzünde Allah’ın verdiği canları korumak için her türlü mücadelede yer alacağımızı yineliyoruz, samimi olan her dayanışma çabasına da VARIZ diyoruz.
Devlet olarak da, parti olarak da bizler ne kadar sorumluluklarımızın bilincinde olsak da; biliyoruz ki bu ahlaksız, acımasız ve aşağıların aşağısı konumdaki canavarların, zalimlerin ve katillerin bitmez tükenmez saplantıları, bozuk ruh ve karakterleri ve daha pek çok sapkın düşünceleri dünyada yayılarak artmaktadır.
Bu acı hadisler karşısında ülkelerin, şehirlerin, mahallelerin veya apartmanların içine münferit olarak yayılmış, adeta birer virüs gibi sızmış bu hastalıklı hücreleri teker teker ayıklayıp bertaraf etmek için tüm tarafları dayanışmaya davet ediyoruz.
AK Kadınlar, olarak bizler ilk günkü hassasiyetimiz ve titizlikle, bu konuda tavizsiz duruşumuzu göstermeye devam edeceğiz.
Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü’nde, her türlü şiddete karşı TURUNCU ÇİZGİMİZİ çekiyoruz.
Aynı duyarlılığa sahip toplumumuzun tüm bireylerini de turuncu çizgilerini çekmeye davet ediyoruz.
Berrin AYDIN
AK Parti Giresun İl Kadın Kolları Başkanı
Bundan tam 59 yıl önce Dominik Cumhuriyetinde diktatörlüğe karşı özgürlük ve hak mücadelesi veren Mirabel kız kardeşler, yönetimin askerleri tarafından tecavüz edildikten sonra katledildiler.
1981 yılında Dominik’te toplanan Latin Amerika Kadın kurultayında 25 Kasım; “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele ve Uluslararası Dayanışma Günü” olarak kabul edildi.
Geçen 25 Kasım’dan bu yana, bu topraklarda kadına yönelik şiddet yine artarak devam etti.
Kadınlar, her gün şiddete, tacize ya da tecavüze uğradı.
2019’un ilk on ayında 383 KADIN ÖLDÜRDÜ.
Bunlar sadece medyaya yansıyanlar…
Cinayetler kadınların en yakınları tarafından işlendi.
Bazıları uzaklaştırma kararlarına rağmen öldürdü.
Yani Devlet kadını korumadı.
İşte bu yüzden KADIN CİNAYETLERİ POLİTİKTİR.
BİLİYORUZ Kİ;
Onlar “Eşit değilsiniz” dedikçe kız kardeşlerimiz öldürülüyor.
Onlar “Eşit değilsiniz” dedikçe kazanımlarımız elimizden alınmaya çalışılıyor.
Onlar “Eşit değilsiniz” dedikçe emeğimiz yağmalanıyor.
Bunlar yetmezmiş gibi, önümüzdeki günlerde yasalaşması konuşulan yargı paketine göre, “NAFAKA HAKKIMIZ” kısıtlanmak isteniyor.
Amaç; kadının erkeğe bağımlı yaşaması, şiddetin her türlüsüne ses çıkaramaz hale gelmesi.
“BİZ EŞİTİZ, VARIZ!
Uğradığımız şiddete karşı SUSMAYACAĞIZ!
Bir kişi daha eksilmemek için MÜCADELE EDECEĞİZ
VE KAZANIMLARIMIZDAN ASLA VAZGEÇMEYECEĞİZ!”
Geleceğimize ve hayatımıza sahip çıkmak için bir araya geldiğimiz ve şiddetsiz bir memleket hayal ettiğimiz bu günde biz daha çok BİR OLACAĞIZ, İRİ OLACAĞIZ, DİRİ OLACAĞIZ!
Mirabel kardeşlerden günümüze şiddete, tacize ve tecavüze uğrayan, kahkahası yasaklanan, emeği değersizleştirilen kısacası şiddetin her türlüsüne maruz kalan kadınlar için mücadele ediyoruz ve edeceğiz…
Kadına yönelik şiddetin son bulması için
· 6284 sayılı koruma kanunu ve İstanbul Sözleşmesi’nin tam olarak uygulanmasını
· İyi hal indirimlerine son verilmesini
· Sığınma evlerinin sayısının artırılmasını,
· Ücretsiz danışmanlık, psikolojik ve tıbbi destek ile yasal yardımın yapılmasını,
· Kadın istihdamını artırmak için güvenceli istihdam olanakları yaratılmasını,
· Kadınların işe alım ve yükselmelerinde cinsiyetçi politikalardan vazgeçilmesini,
· Kadın – erkek arasında yaşanan ücret eşitsizliğinin giderilmesini,
· Medyanın, kadın ve çocuklara yönelik şiddeti bir malzeme olarak kullanmaktan vazgeçilmesini talep ediyoruz.
KISACASI BİZ YAŞAMAK İSTİYORUZ!
Evde, sokakta, toplumsal yaşamda bizleri yok saymak için her gün yeni bir saldırı ile karşımıza çıkanlar umutlanmasın.
Kadınlar dün haklarını almak için nasıl meydanları boş bırakmadılarsa bugün de meydanlarda olacak.
Biz, Eşitsizliğin fıtratından diyenlere,
Sokaklarda yürümemizi ve kahkaha atmamızı iffetsizlik sayanlara,
Uğradığımız taciz ve tecavüzü etek boyumuzla ölçmek isteyenlere,
Cinsel yönelimlerimize ve kimliğimize göre ölümü reva görenlere,
Tecavüzde rıza arayanlara karşı mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz!
Kadınlar için yaşamsal olan 6284 sayılı yasa ve İstanbul Sözleşmesi’ni uygulamamak için her yolu deneyenler karşılarında dayanışmamızın gücünü bulacak!
Biliyoruz yolumuz uzun. Ama inanıyoruz ki mücadeleyi büyüttükçe yarınlarımız daha özgür olacak.
Ve bugün 2019’un Türkiye’sinde bütün değerleri ile yağmalanmış bu memlekette, intihar haberlerinin, krizin, savaşın, hayatlarımızı ve haklarımızı hedef alan yasa tasarılarının ve artarak devam eden kadın ölümlerinin ortasında, 25 Kasım’ı Emine Bulut’un son sözleriyle anıyoruz. “ ÖLMEK İSTEMİYORUM”
Gücümüzü Bolivya’dan, Şili’den, Beyrut’tan ve Türkiye’nin 81 ilinden alarak haykırıyoruz:
Biz kadınlar, içine tıkmaya çalıştığınız kalıplara sığmayacağız.
Yaşamımıza ve haklarımıza sahip çıkacağız.
Bize biçtiğiniz roller için değil, hak ettiğimiz yaşam için var olmaya devam edeceğiz.
Şiddete karşı kararlı duruşumuz, yetecek bu şiddet kültürünü değiştirmeye, yok etmeye…
Fatma DEMİROĞLU
CHP Kadın Kolları Giresun İl Başkanı
Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü adına toplanan Kent Konseyi Kadın Meclisi Üyeleri, yapmış oldukları toplantıda günümüz yaşamı ve şiddet eğiliminin ortadan kaldırılarak, en aza indirgenmesi yönünde yapılabilecek çözüm unsurlarından bazı konu başlıklarını ele almıştır.
“Kadına yönelik şiddetin önlenmesi için toplumumuzun ahlak değerleri, iyilik, komşuluk, yardımlaşma ve insanlık değerleri gibi eğitici ve öğretici diziler ile tv programları yapılarak yayınlanması gereklidir. Toplum ahlakına aykırı, şiddet yanlısı, saplantılı, aile içi ilişkileri özendiren dizilerin ve tv programlarının yasaklanarak kaldırılması ve toplum değerlerimizi ön plana çıkaran kamu spotu, tv programları yapılmalıdır. Kadına, çocuğa ve hayvana yapılan her türlü şiddet ve istismar cezalarına, kesinlikle iyi halden ceza indirim durumu uygulanmamalı ve mutlaka verilen cezaların caydırıcılığı açısından da ağırlaştırılması şarttır.”
“Her türlü şiddetin ve istismarın son bulduğu mutlu ve huzurlu yarınlar bizlerle olsun” cümlesi ile toplantı son bulmuştur.
Tüm katılımcılara ve basın mensuplarına teşekkür edilerek toplantıya son verilmiştir.
Giresun Kent Konseyi Kadın Meclisi Kolları