Giresun Sanayi ve Ticaret Odasi Yönetim Kurulu Üyesi Ins. Yük. Müh. Salih Özdemir, yapim asamasinda olan hidroelektrik santal (HES) insaatlarinin dogaya uyumunun denetlenip denetlenmedigi konusunda süpheleri oldugunu söyledi.
Özel sektör tarafindan kurularak isletilmesi mümkün hale gelen HES kurulmasi yönündeki yönetmeligin yürürlüge girmesiyle özel sektör tarafindan 1700 adet, kamu kurumlari tarafindan da 330 adet HES projesi üretim lisansi aldigi biliniyor. Konuyla ilgili açiklama yapan Özdemir, Dogu Karadeniz Bölgesi nde 419 proje oldugunu belirterek, bu kadar projeyi bu kadar kisa bir sürede denetleme imkani olmadigini kaydetti.
HES lerle ilgili çalismalar yapan Giresun Il Genel Meclisi Ar-Ge Kom. ve Çevre Ve saglik Kom. Baskani Allaedin Bayram da sunlari söyledi: “Dere ve irmaklara birakilacak cansuyunun muhakkak garanti altina alinmasi gerekir. Eger cansuyu birakilmazsa ilimizde tüm kanalizasyonlar derelere akmaktadir, dere yataginda akan su olmazsa sarilik, tifo, kolera gibi salgin hastaliklarla karsilasabiliriz. Kesin çözüm bu HES firmalarinin Çevre Etki Degerlendirme(ÇED) raporlarina ve taahhütlerine bulunduklari yerlerin sehir aritma sistemlerinin yaptirilmasi ile ilgili sartlar konulmali.”
Denetimler konusunda basta valilik olmak üzere ilgili kurumlarin çok hassas davranmalari gerektigini aktaran Bayram, “Bu çalismalarin Karadeniz kamuoyunda yeterli yer almadigi bir gerçektir. Sivil toplum örgütleri basta olmak üzere çevreye ve gelecegimize birakacagimiz mirasa duyarli olmak zorundayiz. Iyi ve yasanabilir bir çevre birakmak zorundayiz.” ifadesini kullandi. Ilde yasanan sel felaketlerine bakildiginda bu fotografi net bir sekilde gördüklerini anlatan Bayram, sözlerini söyle sürdürdü: “Bulancak, Yaglidere Espiye ve Dereli ilçelerimizde yasanan sel felaketinin yüzde 90 i dere yataklarinin gelisigüzel doldurulmasi ve gelisigüzel birakilan malzemelerdir. Çanakçi, Görele ve Tirebolu da dahil olmak üzere ilimizde bu felaketlerle tekrar karsilasmamak için simdiden önlem almaliyiz. Yollarimizi ve derelerimizi iyi korumaliyiz. Afetten gelen ödeneklerin yetersiz oldugunu biliyoruz. Bastan tedbir alarak bu felaketleri önlemek daha gerçekçi bir çözüm olur.