Uncategorized

Hasan Basri Siirin Genç Solugu Oldu

Genç bir sairle söylesi
Siir, rüyada tanimsiz bir ifadenin yasamda vücut bulmus halidir


Söylesi: Hayri TEMÜR
O daha 26 yasinda genç bir sair. Giresunlu genç sair Hasan Basri ile bir söylesi gerçeklestirdik. Iste söylesimizin detaylari:





 

Bize biraz kendinden bahseder misiniz? Hasan Basri kimdir?
1985 Kasim’inda Giresun da dogdum. Ilk ve ortaögrenimimi Giresun da, üniversite (lisans) egitimimi Istanbul Üniversitesi Iktisat Fakültesi Maliye Bölümünde tamamladim. Aralikli olarak Istanbul da yasamaktayim; ama kisa ve öz olarak sunu söyleyebilirim ki, Hasan Basri, siir seven ve yazan bir Giresun evladidir.

Siire ve siir yazmaya merakiniz nasil ve ne zaman basladi? Ilk siirinizi ne zaman yazdiniz?
Ortaokulda siire oldukça merakliydim. Hatta o dönemler lise edebiyat kitaplarindaki siirleri ezberlemeye çalisirdim. E tabi biraz bunda ögrencilik yillarindaki asklar da etkili olmustu. Ufak bir boyla büyük kelamlar etmek kimi etkilemez ki. Ama siire olan ilk ciddiyetim lise siralarinda basladi. Kimi derslerde özellikle alakasi olmayan analitik geometri gibi bir derste siir okumalarim aklima gelir. Sanirim sinif da siirden ziyade ders islemek istemedigi için beni dinliyordu.


Su ana kadar kaç siir yazdiniz?
Kadina yas sorulmadigi gibi saire de bugüne kadar kaç siir yazdin diye sorulmayacagi kanaatindeyim.
Saka bir yana temize çektigim halde yine de üzerinde birçok degisiklik yaptigim siirlerim var. Bu degisikliklerin sebebi; yasamin çok hizli akmasindan ve güncel olmayi sevmemden kaynaklaniyor,  çünkü zamane toplumu siiri çok hizli tüketiyor ve sizin siirinize katabileceginiz daha birçok olgu-olay ortaya çikabiliyor.


Siirlerinizi yazarken nelerden ilham aliyorsunuz ve nasil bir ruh halinde yaziyorsunuz?
Siir yazarken birçok sairin aksine romancilar gibi geceleri yazmayi tercih ederim, çünkü gündüzün karmasasindan ve karmasikligindan baskalarina ve kendinize duyuramadiginiz o gayb sesi geceleri hiç tanimadiginiz insanlarin yüreklerinde ve yüzlerinde yankilanir hale geliyor.


Insan iyi bir gözlemci olursa birçok seyden ilham alabiliyor bana göre. Bazen güzel yüzlü bir çocugun masumiyetinden ya da anamizin kusku duymadigimiz o derin merhametinden veyahut aksam eve götürecegi ve sicak sicak bölüsecegi ekmegi düsünen bir babanin nasirli yüce ellerinden ve bunun disinda ruhumu dinlendirici bir müzik de olmali elbette. Sizce insan duymadan, görmeden, hissetmeden yazabilir mi? Sanmam.


En sevdiginiz sairler kimlerdir? Esinlendiginiz sairler var mi?
Bütün sair-yazarlarda hayatima ait duygu ve anlam yüklü yazilar ve siirler bulabiliyorum; ama kendimi buldugum sairler genellikle ikinci yeni savunuculari oluyor. Çünkü bu sairler öncelikle kendi olan ve kendini anlatan siirler yazmislardir. Bu saflik ve sadeligin üzerine atilan bir gelinlik benim için daima ilgi çekici olmustur.


Onlar ne olduklarindan fazla gerçeküstü davrandilar ne de tamamiyla bir bati realizmini örnek alarak siirlerine kati bir biçimde uyguladilar. Cemal Süreya, Turgut Uyar ve Edip Cansever en çok deger verdigim isimlerdir. Bununla birlikte geçmiste esinlendigim birçok sair-yazar olmustur; ama insan öncelikle kendi yolunu bulmali.
Siirlerinizde ne tür konulari ele aliyorsunuz?
Asksiz bir siir yazilamaz. Ask bütün konularin ve toplumlarin özüdür ve bunun disinda kalan bütün faili meçhul konular askin dar agacina asilan bir ölümlünün önsözüdür. Bu yüzden samimi, inanarak ve açik yüreklilikle söylüyorum ki, askin rotasi ile her konu hakkinda yazi ve siir yazilabilir.


Siir yazmaktaki amaciniz nedir?
Öncelikle daha iyi bir insan olmak… Bunun için kendi üzerime düsünmek ve kendimi tanimlamadan önce yorumlamaya çalismak… Iste siir bu sekilde bir biçim ve idrak konusu halini aliyor bende ve ben bunun ancak siirle mümkün olduguna inandigim için yaziyorum.


Sizce sonradan sair olunabilir mi yoksa dogustan gelen bir yetenek midir siir yazmak?
Kuskusuz dogmatik bir yetenek… Tabi bunu önce sizin kesfetmeniz ve sonra bu yetenegin üzerine bir seyler koymaniz gerekmekte. Bu da ancak ve ancak çok çalismakla mümkün olur. Zikirsiz edilen dua eksik kalir.


Siz siiri ne olarak tanimlarsiniz?
Siir, rüyada tanimsiz bir ifadenin yasamda vücut bulmus halidir.


Iste onun siirlerinden kisa bir örnek;

 

ÖLEN ÇELENK

 

Sen ki balkona koydugum çiçek
Her gün bir gün daha büyüyen
Havan aydinlik
Suyun güleç

 

Ben ki yasamayi
Bir kizin dudagina saplamis
Bir çocugun öpücük ölüsüyüm
Ne cesedim yakisikli
Ne ruhum genç

 

Hasan Basri

 

Bizlere vakit ayirdigi için Giresunlu Genç sairimiz Hasan Basri’ye tesekkür ediyoruz.

Hasan Basri’nin hayran sayfasindan siirlerini takip edebilirsiniz:


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.